Futbol karşılaşmalarının 90 dakika olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama oyun kaç dakika oynanıyor? Bunu biliyor muyuz? Ne dersiniz? Bu konuda yıllarca pek çok tartışma yapıldı. Karşılaşmaların normal sürelerinin tamamlanmasının ardından verilen uzatma dakikalarını kimi zaman az, kimi zaman çok bulduğumuz oldu. Tabi, bu düşüncemiz maçın skoruna göre değişti. Galip durumda isek, hakem çok verdi uzatmayı dedik. Yada tam tersi mağlup isek, az olduğunu savunduk. Verilen uzatma sürelerinin. Öyle değil mi? Bana sorarsanız, Süper Lig’de oynanan karşılaşmalarda verilen uzatma dakikalarını fazla olduğunu düşünmüyorum. Tam aksine, az bile buluyorum. Neden mi? Size birkaç örnek vereyim isterseniz. Uzun süren “VAR” kontrolleri. Sakatlanan futbolculara yapılan müdahaleler. Oyuncu değişiklikleri ve atılan gollerin ardından uzun süren sevinç gösterileri. Hepsinde ez az 3-5 dakika oyun duruyor. Öyle değil mi? Yaşanan duraklama sürelerini alt alta toplarsak, en az 30 dakika eder. Üstü var, altı yok bu sürenin. Daha da fazla olabilir, önümüzdeki karşılaşmalardaki uzatma süreleri. Maçlarda, topun oyunda aktif olarak daha fazla kalacağını düşünüyorum. Topun oyunda fazla kalması nedeniyle biz futbol severler daha fazla “oyun” izlemiş olacağız. Hakemler, topun oyunda olmadığı heranın maçın sonunda süreye eklenmesini sağlayacaklardır. Hiçbir futbolcu o zaman, daha karşılaşmanın ilk dakikasından itibaren “zaman geçirme” girişiminde bulunmayacaktır. Buna tenezül etse dahi “özellikle kaleciler”, hakem gerekeni yapacaktır. Şöyle kaba bir hesap yapalım isterseniz. Bir futbol maçı için yaklaşık olarak 1 saat 45 dakika ekran başında kalıyoruz. Bu süre bazı zamanlar 2 saati buluyor. Maçlarda yaşanan malum duraklama olaylarından dolayı bu 2 saatin aslında 1 saatinde bile futbol izlemiyoruz. Yapılan araştırmaya göre; Süper Lig maçlarında topun oyunda kalma süresi yaklaşık olarak 54 dakika olarak hesaplanmış. Buda neredeyse karşılaşmaların yarısının oynanmadığı anlamına geliyor. İşte bu nedenle yapılan uygulamayı doğru buluyorum.