Hamaset edebiyatı ile gençleri dolmuşa bindirmek kadar, "Hamaset edebiyatını eleştiriyorum!" gerekçesiyle milleti rencide edici sözler söylemek de tehlikelidir. Hamâset edebiyatı insanları "bir şeyci" olmaya sevk ederek, "bir şey" olmalarını engellemenin en maruf yoludur. Türkiye`de bu edebiyatı imal edenlerin adresinde büyük bir değişme olmuştur. Milliyetçilik, millete rağmen milleti biçimlendirmeyi hedefleyen azınlıkların jargonudur. Bence olumlu bir gelişmedir; belki buradan daha sahih ve fasih bir duruşa elveren bir ciddiyet çıkabilir.
"Bizden adam olmaz!" önyargısından henüz kurtulamamış eskitüfekler, hamaset eleştirisi adı altında tarihten sahne aparıp aşağılık kompleksi çıkarmaya devam etmektedirler. Tarihimizin içinde barınan genetik husumetler, ya da heterodoks saplantılar da bu genellemeleri kendi ard niyetleri istikametinde kullanmaktadırlar. Türkleri, "Arş yiğitler!" diyerek aç karına vatan kurtarmanın kapanmaz cephesine salanlarla; "Sizden bir şey olmaz!" diyerek aşağılık kompleksi oluşturmaya çalışanlar arasında en ufak bir fark yoktur. Nasyonalizm ve modernizm aynı ideolojinin dallarıdır çünkü. Bu her iki tavır da, halkın tarih yapan ve tarihi değiştiren bir dinamizme kavuşmasını engelleme noktasında birleşmektedir.
Elinizi ve ağırlığınızı üzerinden çekerlerse, millet bir nebzecik kendine gelebilir. Bir de bize bir uygun rüzgâr gerekli, çünkü bazı şeyler istememizle ilgili değil, şartlarla ilgilidir. “Ey uygun rüzgâr! Esmeye koyul; ola ki, sevgilinin yurduna varırız!” diyen şairin umutsuz olduğunu düşünmüyorum.
Hamâset ve hamâkat
Berat Demirci
Yorumlar