Bakış açısı, koordinasyon. Mühendislikte fazlasıyla kullanılan, zekiliğin bir bakıma bu bakımdan da ön planda olduğu koordine, ister dinamik, isterseniz statik alanda olsun her daim problem çözümlerinde vazgeçilmezdir.
Eğer hayata bir aile reisiyseniz, dar gelirli grubundansınız bütçenizden bakar, harçlık isteyen çocukların gözlerine bakar ve hatta akşam eve gelirken bilmem kaçıncı defa alınması istenen şeyi zorunlu unutma bahanesinde hayata bakarsınız…
Rızıktan bakarsınız, sefaletten bakarsınız, gelecekten duyduğunuz korkudan bakarsınız, mutfaktan bakarsınız, eksilen, yok olan erzağın yerine gelmemesinden bakarsınız, ikamenin imkansızlığı penceresinden bakarsınız …
Bir babasınız, muhalefette iken seçim meydanlarında bol bol kullanılan insansınız, seçimden sonra da çantada keklik penceresinden bir kulsunuz…
***
Hele hele bir de spora, özellikle futbola da meyliniz varsa siz politikacının vazgeçemediği gözünün nurusunuzdur. Şu anda pazarlarda marketlerde hal hatır sormayı bırakın yanınızda dahi yoğun işlerinden dolayı bulunmayan bu politikacılar, iş futbol olunca, şampiyonluk olunca, kupa olunca hemen gözünün nurunun yanında yer alırlar. Futboldan bakan bu açı dedik ya en sevilen açıdır. Sivas’a o kupa gelmiştir, tutulan otobüsler, ikram edilen dürümlerle keyifli olan o politikacının gözünün nuru, evine geldiğinde resetlenmiştir. Kupa alınmıştır ama ne faydasına, beleş gezmiştir ne faydasına…
Siz haftadan haftaya yüzbinlik beşikte uyutulan bir göz nurusunuz…
***
Eğer bir ev hanımıysanız, kapitalist dünyanın en sevdiği, reklamların kesinlikle baştacı taçsız kraliçesiniz. Bakış budur, sokulmak istenen hava budur ve evdeki yangının artmasına yardımcı olan etken budur… Reklamlarda çıkan herşeyin eve alınması bakışında, ayak ve yorgan teşbihi artık yoktur. Ne yorgan kalmıştır, ne de evin derdine düşecek cennetin ayaklarının altında olduğu ayak… Başkasında olanın kendi evlerinde olması kavgasında bütçe artık bankaların bakış açısında. Sizlerin bakış açısının artık hiçbir önemi yoktur. Yamalı bohçanın dibi görülmemektedir, bankaların kulu kölesinizdir artık.
Ama en lüks yaşantının arzusunda ödenmesi gereken bedel vardır, bu bedel ödendiği müddetçe de kapitalizmin hizmetkarısınız, baştacısınız…
***
Eğer çocuksanız, reklamlarda en büyük avsınız, annenizi babanızı rahatsız edecek en güzel araçsınız. Reklamlarla dayatılanı aldırana kadar ailenize hayatı zehir edecek ana babanın ölümsüzlük eserisinizdir. İşte çıkış noktası da bu kapitalizmin: Her şey çocuklarımız için!...
Hani Allah içindi?..
Davul bende tokmak kapitalistte, vur gitsin, çal gitsin artık… Çocuk alınamayacak olanı ister, anne komşularınkinden ister, baba cep delik cepken delik tınısını dilinden düşürmez.
Evdeki hesabın çarşıya hiç uymadığı, kapital dünyanın tarih boyunca hiç bu kadar azgın olmadığı bir asır, zaman, an olmamıştır. Ailesinin cephesinden bir bakış açısı olmadan kapitalistin bakış açısından hayat hiç devam etmiyor…
Kapitalistin bakış açısından yürütülen politikaların da biz de hiç hayat bulmadığı ve hatta öldürdüğü ekonomik manada geldiğimiz bu nokta bize göstermiyor mu?
Koordinatınız hep haktan yana olsun…