Kayseri tarihini yaklaşık 6 bin yıl öncesine taşıyan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde 2025 yılı kazı sezonu tamamlandı. “Anadolu tarihinin başladığı yer” olarak kabul edilen Kültepe’de yürütülen çalışmalarda, bu yıl elde edilen bulgular arkeoloji dünyasında büyük heyecan yarattı.
Kayseri-Sivas kara yolu üzerinde yer alan ve 77 yıllık kesintisiz kazı geçmişiyle Türkiye’nin en uzun soluklu arkeolojik çalışmaları arasında bulunan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri, 2025 sezonunda da tarihsel önemi yüksek veriler sundu. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle, Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında gerçekleştirildi.

“Bu sezon sorularımıza cevap bulduk”
Kazı sezonunu değerlendiren Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, Mayıs ayında başlayan çalışmaların 6 ayı aşkın süre devam ettiğini belirterek, sezonun son derece verimli geçtiğini söyledi. Kulakoğlu, kazıların belirli bilimsel sorulara yanıt aramak üzere planlandığını vurgulayarak, “Kazılar zaten bir soruyu aydınlatmak için yapılır. Biz de bu yıl özellikle bu sorulara odaklandık” dedi.
Yaklaşık 40-45 kişilik uluslararası bir ekip ile çalışıldığını ifade eden Kulakoğlu, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, ABD, Avusturya, Kore ve Japonya’dan akademisyen ve öğrencilerin kazılara katıldığını aktardı. Bu yıl ilk kez Kore Ulusal Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü ile ortak bir proje yürütüldüğü de kaydedildi.

İlk kez mozaik altyapısı tespit edildi
2025 kazılarının en dikkat çekici yönlerinden biri, höyüğün doğu kesiminde daha önce hiç kazı yapılmamış bir alanda çalışmalara başlanması oldu. Bu bölgede geniş bir Helenistik yerleşim alanı tespit edildiğini açıklayan Prof. Dr. Kulakoğlu, ilk kez mozaik altyapısına ait izlerle karşılaşıldığını belirtti.
Kulakoğlu, “Toprak altında ne olduğunu bilmek kolay değil ancak bazı alanlarda mozaik altyapısının izlerini net şekilde gördük. Önümüzdeki yıllarda burada mozaikli evlere ulaşma ihtimalimiz oldukça yüksek” diye konuştu.

Tepede sokaklı yerleşim ortaya çıktı
Bu sezonun bir diğer önemli bulgusu ise, Asurlu tüccarların yaşadığı döneme ilişkin yerleşim düzeninin daha net anlaşılması oldu. Daha önce höyük tepesinde özel konutların sınırlı olduğu düşünülürken, 2025 kazılarında bu görüşü değiştirecek veriler elde edildi.
Prof. Dr. Kulakoğlu, “Bu sene yaptığımız kazılarda bir sokak ve bu sokağın etrafında şekillenen bir yerleşimin varlığını tespit ettik. Bu, Kültepe’nin şehir dokusu hakkında çok önemli bir veri” ifadelerini kullandı.
Sarayın altından daha büyük yapılar çıktı
Kazılarda Asurlu tüccarların gelişinden önceki dönemlere ait veriler de dikkat çekti. Daha önce ortaya çıkarılan saray yapısının altında, bu yıl Sümerler dönemine tarihlenen daha büyük ve anıtsal yapıların izlerine ulaşıldı.
Yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenen, yer yer 3,5 metre yüksekliğinde korunmuş kerpiç duvarlara sahip yapılar, Kültepe’nin Anadolu’daki erken krallıklar açısından taşıdığı önemi bir kez daha gözler önüne serdi. Kulakoğlu, bu bulguların Anadolu’nun tüccarlardan önce de güçlü siyasi yapılarla yönetildiğini gösterdiğini vurguladı.
Laboratuvar çalışmaları sürüyor
Kazı sezonunun sahada sona erdiğini ancak bilimsel çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Kulakoğlu, laboratuvar analizlerinde paleobotanik açıdan oldukça önemli sonuçlara ulaşıldığını söyledi. Daha önce Kültepe’de rastlanmayan bitki tohumları ve polenlerin tespit edildiğini aktaran Kulakoğlu, “Kültepe her sezon mutlaka yeni ve önemli sonuçlar veren bir kazı alanı” dedi.