"Aydınlanma ve pozitivizm sonrası dinlerin bir `alt kültür` gibi görülmeye başlandığını" söylemiş Papa... Entelektüel bir zatla karşı karşıya olduğumuzu ihtar ediyor bu ifade.
"Başkalarının diniyle alay eden çok insan var." diyerek de devam etmiş monsenyör... Bu sözlerin sadece hristiyan köktenfaşoları değil, bizdeki faşoları da rahatsız ettiğinden eminim. 
Dinler arası diyalog dubarasına ve dubaracılığına karşı olduğumu tekrar edeyim. Bu elbette dinlerin mensupları arasında diyalog olmayacağı anlamı taşımıyor. Dinler kendi içinde bir bütünlük taşır; insanlık ise müşterek vasfımız ve bütünlüğümüzdür. Dindarlar arası diyalog insan olmanın bir gereğidir...
Papa hazretlerini bu insanî duruşundan dolayı tebrik ederken, elbette bir müslüman olarak zat-ı âlilerini "Son Ahid"e ve İslam`a davet etmeyi de görev bilirim.
O da beni hristiyanlığa davet etsin, bence mahzur yok...
Ama şu yeryüzünü cehenneme çevirenlere karşı mertçe mücadele edelim. Saygıdeğer Monsenyör, Aydınlanma ve Pozitivizm demiştiniz...
Ordan girelim mevzuya...
Söz... Dilerseniz Pazar Ayini`nden sonra kilisenize de gelirim, sohbet ederiz...