?Sağlık? günümüzün en önemli putlarından ve tabii ?sağlıklı beslenme? yaşam kalitesinin göstergesidir. İşin adını ?sağlıklı beslenme? olarak koyunca hem çarpıtmış, hem de birkaç pazara birden hizmet etmiş oluyorlar. Kimler? Uzmanlar başta; yayınevleri, televizyon şirketleri, gıda sektörü ve daha niceleri.
Konu sağlıklı beslenme olunca Ramazan´a el atılmaz mı?
İlkokul çocuklarının beslenme saati var ya, bu da ?beslenme ayı? oluyor galiba. İftarda ve sahurda ne yiyip içeceğimiz üzerine bütün uzmanlar fikir beyan ediyor. Durup dururken değil tabii, medya mensupları diyetisyenleri ya ağırlıyor, ya ayağına gidiyor. Onlar da başlıyor engin bilgilerini döktürmeye. Öyle şeyler sayıyorlar ki, bu memlekette onları sofrasına koymak şöyle dursun, yememiş olanlar bile var olabilir.
Ballandıra ballandıra iftar sofrası hazırlayan gazeteler vardı çocukluğumuzda, sinir olurdum. İçlerinde şarapla servis yapmayı tavsiye eden sahtekârları bile hatırlıyorum. Sonra özür dilemiştiler, gözlerinden kaçmış. Olan ise şu idi: iftar menüsü hazırlama işini bir gayr-ı müslim aşçı ustaya vermişlerdi. Şimdi sahtekâr bile kalmadı, herkes usta Ramazancı oldu.
Beslenme uzmanları eskiden bu kadar yoktu, daha bol tüketince böyle bir meslek de önem kazandı. Altı üstü kısa bir müddet aç kalacaksınız, çok zor işler altında bile idare edilebildiğini bizatihi biliyorum, yaşadım. İftarda, sahurda doğru dürüst yemek bulamayan çok sayıda fakir, mazlum müslümanın olduğu bir dünyada dengeli beslenme dersleri bana giran geliyor. Hele bir de etli butlu iftar sofralarının sosyal medyada paylaşılması yok mu? Görgüsüzlük bile değil, edepsizlik!
Besiye, beslenmeye dur demek gerekirken; diyete giriyormuş gibi tavsiyeler, öneriler ibadet ruhuna ters değil mi?
Az yiyin, baba değmez?