Bir takımı ligde tutmak için galibiyetler yeteyebilirdi, ama onu düşüren asıl şey yanlış yönetimdir. Takımın başına son düzlükte Rıza Çalımbay getirildi. Ancak o da camianın kötü gidişine ne set çekebildi, nede dur diyebildi.

Çünkü, düşüş zaten haftalar hatta aylar öncesinden başlamıştı.

Ligin bitmesi, gerçeğin ilanı oldu.

26 Mayıs 2022'de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşamış bu camia, 31 Mayıs 2025'de sezon son maçını oynadı ve bu kez hak etmediği bir yerin yeni konuğu olarak mekanını değiştirdi.

Tarihi kupa şampiyonluğunun neredeyse yıl dönümünde, yüz kızartıcı bir hezimetle tanışmak...

Çok zor geliyor bana bu satırları yazmak!

Yazarken utanıyorum, kızarıyorum ve adeta boğulacak gibi oluyorum.

'Yeniden eski günlere' moduyla Avrupa Kupaları için çıkılan bu kutsal yolculukta son durak şimdilik 1. Lig!...

Bugünler daha iyi günlerimiz, bunu bir kenara yazın!

Erkenden gereken tedbirleri alamazsak, daha da düşebiliriz maalesef!

Gelecek sezon, daha kötü günler yaşamak da olasılık dahilinde.

Yeniden ayağa kalkarak o eski görkemli günlerimize kavuşabilmek için, geçen her dakikamız aleyhimize işliyor.

Biran evvel, başkan ve teknik direktörün isimleri belli olmalı!

Daha sonra sırasıyla, hangi futbolcularla devam edilecek yada yollar ayrılacak karar verilmeli.

Yeniden dirilişle yüzleşmek için!

Sadece Sivasspor 1. lige düşmedi.

Kocaman bir şehir, sultan şehrimiz, içindekilerle birlikte küme düştü...

Siyasetçisi, İş adamı, Sanayisi, Esnafı, Taraftarı, Sivil toplum kuruluşları ve üstümüze kondurmak istemesek de medya; yani bizler de düştük.

Oturduğu tribünde yada locasında Sivasspor’a odaklanacağına gönlünde yatan büyüğün maçlarını önündeki bilgisayardan takip eden içimizdeki İrlandalılar düştü!..

Eleştirsem de bir yerlerde eksik kaldım; kendi payıma sorumluluğumu kabul ediyorum.

Canımdan can koptu resmen, bir parçasını alıp götürdüler bedenimden; hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım.

Madem takke düştü, keller de görünmeli o zaman!

Şimdi top yekun hesaplaşma zamanıdır.

Bu ulu çınarın “kurutularak toprağa gömülmesinde” hissesi olan herkes ama herkes hesabını mutlaka Sivas'a, Sivaslılara ve Sivassporlulara vermelidir.

Sivasspor üzerinden, nemalananlar!

Kısacası; Mecnun Otyakmaz’dan sonra göreve gelen Başkan Bahattin Eken ve tüm yönetimdekiler.

Galatasaray maçının ardından Sivasspor’un mağlup olmasına rağmen rakiple sevinen ve fotoğraf çekinen yönetici Mücahit Yıldız’ın Sivassporlularla kafa bulmasını asla affedemeyeceğim.

Bugünkü sonun, nasıl geldiğinin göstergesidir aslında!

Baş sorumlu Başkan ve sonrasında yönetim kurulunun tamamıdır.

Kendi kriterlerince getirdiği hocalar!

Abuk sabuk futbolcu transferleri ile Sivasspor'un idam fermanını yazdırmıştır.

Ne üzücüdür ki camiadan gereken desteği alamamasına rağmen, tekrar aday olması gündemde.

Evet, futbol üzerine sıfır deneyimli, yöneticilikte de acemi olmasının bedelini küme düşerek ödedik.

Kalın sağlıcakla...