Sivasspor, Alanyaspor ile deplasmanda oynadığı karşılaşmanın ardından ligi bitirdi. Uzun süre düşündüm yazıma nasıl başlayacağımı.
Maç hakkında yazacak pek bir şey yoktu zaten. Sonuçta 2-0 mağlup olduk!
Yıllar sonra ilk defa taraftarlarımızın hüzün gözyaşlarını gördüğüm o Samsunspor maçının, maç sonu geldi gözlerimin önüne.
Peki, taraftarların göz yaşlarının suçlusu kim?
Geçen yıl, 19 Temmuz 2024 tarihinde kendini birdenbire Sivasspor’un başkanlık koltuğunda bulan Bahattin Eken mi?
Ben evet, demek istiyorum!
Aslında başarısız olduğu yegane konu pek çoklarımızın belirttiği gibi, sistemin varoluş sebebi Sivasspor.
Kimilerine gör ise Sivasspor, fikstür kurbanı oldu. Sezonun çok büyük bölümünde “BAY” geçen takımla karşılaştı. Fikstürde dezavantaj yaşadığına katılmakta mümkün!
Başkan Bahattin Eken’in, aslında bana göre kulüp üyeliği sürecini yönetememesi ya da çözmemesi dışında şu anki futbol başarısızlığı harici sorun yok.
Kulüp üyeliği ise camianın küçük bir kısmının problemi gibi gözüküyor...
*
Önceki Başkan Mecnun Otyakmaz’ın, geçen sene devre arasında Bülent Uygun’u getirilmesine “kumar oynadı” demiştik ama kumar tuttu düşeş attı, düşme stresi yaşamadan ligi yedinci bitirdi.
Buna rağmen, Bülent Uygun ile tekrar anlaşılmamasını da ifade ettik. Hem 5’li defans oynatması ve kurduğu 5 takımında Kayserispor, Denizlispor, Çaykur Rizespor, Gaziantepspor ve Bucaspor küme düşmüştü.
Yine aynısı oldu ve geçen sezon Sivasspor’u kuran Bülent Uygun’du ve Sivasspor küme düştü.
Böyle bir istatistiğe sahip birine takım kurdurmak akıl işi miydi?
Başkan Eken’in, Bülent Uygun’un gelmesinde suçu olmayabilir ama devam etmekle suç işledi!
Taraftarla olan krizi çözemedi ve tribünleri dolduramadı.
Düşme hattına girmiş Sivasspor, ağır sepsisdeki bir hasta gibiydi ve kimyası bozulmuş durumdaydı.
Camia da herkes birbirine sarıyordu. Bilincini kaybetmiş, İnme geçirmiş eli ayağı tutmaz bir hasta gibi tepki veremez hale geldik.
Başkan Eken, kamuoyu oluşturmalıydı. Sivasspor düşünce, Sivas’ın düşeceği herkese anlatılmalıydı.
Camia olarak, gözyaşımız kan kırmızı olmazdı!
Bizler Sivasspor’u tutarken, ağlamayı, sevinci ve de üzüntüyü göze almıştık zaten!
Samsunspor maçında son düdük çaldığında ağlayacağımız kesindi. Çünkü, Bodrumspor maçında kazanamadığımız için düşmüştük zaten!
O son düdükte ne olursa olsun Başkan'ından - teknik heyetine ve futbolcusundan - taraftarına hepimiz, camianın en küçüğünden en büyüğüne elimizden geleni yaptık diyebilmek isterdim!
Fenerbahçe ile 2-2 berabere kalarak 2015-2016 sezonunda küme düştüğümüzde taraftarlarımız göz yaşları içerisinde Sivasspor’u alkışlamıştı. Futbolcularda aynı şekilde göz yaşları içerisinde taraftarları alkışlamış ve göz yaşlarına boğulmuşlardı.
Bundan etkilenen camia ve futbolcular kenetlenerek 360 gün sonra tekrar Süper Lige dönmüştü.
Şimdi yine Sivasspor’umuz küme düştü!
Ama, camia buna haftalar öncesinden hazır olduğu için taraftarlar dışında göz yaşı döken, ne bir yönetici ne de bir futbolcu gördük!
Duygularda tarih tekerrür etmese de, 360 gün sonra tekrar Süper Lig’de olmak dileğiyle.
Kalın sağlıcakla...