Seçim için sıkı anket yapılması erken seçime işaret eder. Anketlerin seyri de halkın eğilimleri de daha çok değişecektir. Seçim sathı-mailine girmeden temayül yoklamaları hile de içerebilir. Şimdilik birinci parti Ak Parti, sıralama da çok değişmemiş gözüküyor. Lehlerine gözüken seçim anketlerini okurken, Ak Parti ricalinin şöyle ve şu sorular eşliğinde düşünmesini isterdim: Bize oy veren kesimlerin teveccühünü, kendilerine misliyle çevirebiliyor muyuz? Yoksa o oylardan aldığımız güçle bir mühlet daha koparmış kişiler olarak, yönetmek hazzına mı gömülüyoruz? Kendi gördüğümü de söyleyeyim, Ak Parti ileri gelenleri, kendi dar çevrelerinde oluşturdukları ve halka uzak ve tuzu kuru kesimlerle vakit geçirmeye bayılıyorlar. Medya vasıtasıyla ve medyatik olmaya el verişli olaylarda ise ön saftalar. Kendi ses ve görüntülerine bayılıyorlar.
Yine şöyle düşünmelerini isterdim: Bürokrasiden başta cumhurbaşkanı ve defaten şikâyetçi iken, bu bürokratları atayan biz muktedir makam sahipleri, atadığımız bürokratların bazen zulme varan uygulamalarını lakayt bir şekilde izledik mi, yoksa müdahalede mi bulunduk? ?Müdahale ettim!? ve ?Hesap sordum? diyecek tek bir örnek verirlerse, olağanüstü bir güzellik olur. Gördüğümü de söyleyeyim: Hakkında şaibe bulunan bazı bürokratları uzaklaştırmak bir yana, terfi ettirip kontrol altında tutma taktiği geçerlidir. Böylece ?kendi adamı?nı koruma altına aldığı gibi, aleyhine sonuçlanabilecek soruşturmalara da meydan tanımamış oluyorlar. Hukuk mekanizmalarına bile etki ve baskıda bulunacak makam ve yetkiye sahip olanlar, FETÖ yargılamalarını çok yönlü etkiliyorlar. OHAL, tersinden OHAL´e dönüşebiliyor.
Yine şöyle düşünmelerini de isterdim: Hizmetlerimize karşılık olarak mı destek görüyoruz başka nedenler mi var? Bu, aslında en ciddi sorudur ve sadece ciddi değil; nefs muhasebesi denilen ulvî bir melekeye sahip olunup olunmadığının göstergesidir. Başka ve sosyo-psikolojik nedenler elbette var. Muhalefet umutsuz vaka gözüküyor ve girdiği kısır döngüden çıkamıyor. Bu durum, seçmenin beyninde geçmişte yaşananları canlandırıyor ve daha beter istikrarsızlıklardan korkuyor. 15 Temmuz´un acısı, yukarıya doğru unutulurken; aşağıda sıcaklığını koruyor. RTE faktörü ağırlığını artırdığı gibi, şahsına yapılan dış saldırılarla bütünleşen basın ve muhalefet görüntüsü ürküntü veriyor. Son NATO skandalına en sert cevabı, CHP ve paralelindeki basın organları verebilmeliydi. Oylarını veren ama oylarıyla meclise taşıdıklarına en ufak bir sevgi beslemediği gibi, ?Hakkımı helal etmiyorum!? seçmen sayısı bence çok fazladır. Muhalefet cephesinin sosyal bilimcilere sanki özel bir güvensizliği var, gerçekler üzerine kafa yorup, ileri hedef belirlemek yerine standart bir oyla keyifli eleştiri yapma hakkı hoşlarına gidiyor olabilir.
Evet, yukarıda zikrettik, seçim sath-ı maili diye bir şey var ve henüz o kaygan zemine gelmedik ama anketler yakın olduğunu gösteriyor. Bence önümüzdeki seçimleri en çok etkileyecek olan şey: milletvekili adaylarının kimliği olacaktır. Başkanlık seçimi ile genel seçim oy oranlarının çok farklı olacağını şimdiden söyleyebiliriz.