İç sahada kazanamayan, dış sahada kazanamayan bir takım var artık. 

Ömer Hoca’nın Gaziantepspor karşısında bu kez şeytanın bacağını kırmak ve deplasman fobisini yenmesini bekliyordum. 

Sade beklediğimle kaldım! 

Teknik direktör Ömer Erdoğan’ın gelişinin üzerinden hazırlık maçları da dahil 10-12 maç geçti. Ancak takımın ne oynadığına dair ciddi bir organizasyon göremiyoruz! 

Sivasspor, sahada ne oynuyor ve neyi doğru yapıyor?  

Takım savunması mı?  

Pas oyunu mu?  

Kontratak mı? 

Bunlardan en az ikisinin dahi maç boyunca "doğru yapıldığı dakikaları" göremeyince, eleştiriler de olacaktır. 

Sivasspor, yalnızca Gaziantepspor maçında değil, bu sezon oynadığı tüm karşılaşmalarda temassız oynuyor. 

Sivasspor’da futbolcular kopuk kopuk oynuyor ve bundan dolayı bir türlü "takım" olamadı. 

Takım halinde maça konsantre olamıyorlar. 

Silik futbol oynanıyor ve sahada kimin ne yaptığı belli değildi. 

Ne defans, ne orta saha, ne forvet “ne oynadıklarını” bilmeyen futbolcu topluluğu gibiydiler. 

Kaleci Ali Şaşal ve defans oyuncularımızın ayağa oynama isteği ve topu geriden oyuna sokmaya çalışmaları karşısında saçma sapan bir gol yedik. 

Böyle bir golü amatör takımlar yemez!

İstedim ki, galip gelemiyoruz ama en azından bir puanla dönelim Gaziantep’den! 

Fakat, önceki maçlarda da olduğu gibi oyunda üstünlüğü sağladığımız zaman “oyunu ve skoru” elimizde tutmasını beceremiyoruz. 

Yine beceremedik. 

Evet, oyuncularımızda mücadele yok, koşan yok, hırs yok! 

İnanın bir ara düşündüm geçen yılki kadromuz olsaydı bu Gaziantep'e 3 atardı. 

İki yıldır, Rey Manaj’ı topla buluşturma üzerine kurulu bir oyun planımız var. 

Artık, bu oyun planımızı rakiplerimiz çözmüş durumda! 

Gaziantepspor’da Selçuk hoca, Arda ile Rey Manaj’ı kilitleyince çok etkisiz kaldı. 

Biz ise 90 dakika boyunca başka bir oyun planı düşünmek yerine sürekli topu yine Rey Manaj’a atmaya çalıştık! 

Buda rakibimizin işine geldi ve ataklarımızı olgunlaşmadan kestiler. 

Kaptan Uğur, Alaaddin, Sonko ve Emrah Bassan’da bildiğimiz gibi! 

Son transferimiz Simiç’e de değinmeden edemeyeceğim! 

Simiç’i kim getirdiyse ona plaket vermek lazım, böyle bir futbolcuyu neden keşfetmemiş menajerler şu ana kadar. Saha içerisindeki görüntüsü vasatın üzerine çıkamadı. 

Sahada ne oynadığımız belli olmayınca, sonuç kaçınılmaz oldu. 

Yinede Charisis'in topu direkten dönmese puan alabilirdik!

İyi oynamazsan, şansta senden yana olmuyor.

Gaziantepspor çok mu iyiydi derseniz? Elbette hayır. 

Gaziantepspor kötüydü ama Sivasspor daha da kötüydü. 

Kalın sağlıcakla...