Liglere verilen milli aranın bitmesinin ardından artık, Sivasspor’umuzun gündemine dönebiliriz.
Milli takımımızın seyir defterine ara verme zamanı geldi.
Şimdi, Sivasspor’umuzla baş başayız!
Sivasspor’muzla yaşadığımız “yerel futbol dünyamız” bugünlerde oldukça hareketli.
Parasal sorunlara karşın; transferin son günlerine yaklaştığımız bu günlerde giden-gelen futbolcu trafiği, her yıl olduğu gibi yoğun.
Bu iyi midir, kötü müdür?
Oynayacağımız, Sarıyer maçı ve sonrasında göreceğiz.
Açıkça söyleyeyim, benim için kötü!
Neden mi kötü dersiniz?
Transfer döneminin sona ermesinin ardından, yeni alınan futbolcuları tanımak beni bayağı zorluyor.
Gelen futbolcuların, isimlerini ezberlemek için imanım gevriyor!
Sonra onlar gidiyor, yenileri geliyor ve ben acımasız bir kısırdöngü içerisine giriyorum. Neyse...
Sivasspor, Teknik Direktör Osman Zeki Korkmaz’la tepeden tırnağa takımı yeniledi gibi görünüyor.
TFF. 1. Lig başka bir alem.
Bana öyle geliyor ki frekansı tutturamayacak gibiyiz.
Halbuki frekansı tutturursak, Süper Lig’e dönüş bileti cepte diye düşünüyordum.
İlk dört haftalık periyoda baktığımda, değil “Süper Lige” dönüş bileti almak, TFF. 2. Lige göz kırpar gibiyiz!
Öyle gözüküyor ki yıllar sonra TFF. 1. Lig bizim için farklı bir heyecan olacak.
Yıllardır alt liglerin heyecanından uzak kalmış ve Avrupa kupalarının değişmeyen abonesi gibiydik.
Sivasspor’da hedefler nerden, nereye geldi.…
Başkan Gökhan Karagöl’ün sezon açılışına Reynmen’i getirmesi ve sezonu “vefa” sezonu ilan etmesi hepimizde ayrı bir heyecan uyandırmıştı.
İşte o gün konserde yaşanan ilginç bir olayın ardından kendi kendime işimiz zor demiştim.
Nemiydi ilginç olan?
Reynmen’in şarkısını söylemekten çok yaptığı “kaybolan çocuk” anonsları!
Daha çocuğuna sahip çıkamayanlar “Sivasspor’a” nasıl sahip çıkacaklar diye düşünmedim değil!
O zamanlar işin “espirisi” olarak düşünmüştüm ama gelinen nokta aynen bu.
Sivasspor’a kimse sahip çıkmıyor!
Bırakın forma yada kombine bilet almayı, Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun elini taşın altına koymasa, formamızın “göğüs sponsoru” olmaya bile kimse talip olmadı.
Daha ne söyleyeyim ki?
Tüm bu yaşanan olumsuzluklara rağmen, içerimde bir umut beslemek istiyorum.
Umarım Sivasspor, hedefine ulaşır.
Yoksa, bir gün hepimiz pes edeceğiz!
Sivasspor‘da beğensek de beğenmesek de “göze batan” bir dönüşüm süreci yaşanıyor.
Buna neden biraz da “koşulların” dayatması olmalı!
Başkan Gökhan Karagöl, öyle görülüyor ki seçimden sonra hesapların içine dalınca gördü ki, kral çıplak.
Şimdi ucuz yollu yapılanmayla ‘hem yarışın içinde olup hem de şu borçlardan nasıl kurtuluruzun hesabını yapıyor.
Fakat, Sivasspor taraftarı önce şampiyonluk, ardından da Süper Lig istiyor.
Daha azı kesmez!
Demek ki; Yüksek beklentiler içeren, yorucu bir sezon bizleri bekliyor.
Kalın sağlıcakla…