Taraftarlar başkanın ve yönetim kurulunun istifasını beklerken, “başkanlık için” bazı adaylarda ortaya çıkmaya başlamıştı.

Önce Gökhan Karagöl, çıktı ortaya!

Sezon başından beri her kötü sonucun ve gidişatın ardından başkanlığa aday olduğunu açıklayan ve yönetimi sert sözlerle yerden yere vuran Gökhan Karagöl, birden ortalıktan kayboldu.

Karagöl; Sinirli anımda söylediğim söylemlerden ve açıklamalardan dolayı herkesten özür diliyorum, diyerek sırra kadem bastı.

Ardından, İş adamı Sabri Çevik çıktı ortaya...

Ben, Sivasspor’un başkanlığına talibim!

Bu zor günlerde taşın altına elimi koymaya hazırım.

Şimdiden yönetim kurulum ve maddi olarak imkanlarım hazır.

Sivasspor, tekrar Süper Lig’de olacaktır. Bunu hep birlikte başaracağız sözleriyle taraftarlarımızın dikkatini çekmeyi başardı.

Öyle ki, bazı gazeteler ve internet siteleri “taraftarın gönlündeki başkan” başlıkları bile atmayı ihmal etmediler.

Peki ne oldu?

Sabri Çevik, mevcut başkan ve yönetim kurulu ile kulüp binasında bir görüşme gerçekleştirdi.

Toplantının ardından iki kelimeyle “bize bu kulübü vermez” diyerek, Sivasspor defterini kapattığını ifade etti.

Son olarak ise, Sivasspor camiasının ismini daha önceden çok fazla duymadığı Alper Çaça çıktı ortaya...

Sivaslı iş insanı Alper Çaça, Sivasspor Kulübü Başkanlığına adaylığını açıklayarak, kulübün mali yapısını düzelteceğini ve yönetim kurulunun hazır olduğunu belirtti.

Hatta, yönetim kurulunu oluşturduğu insanlarla çalışma fotoğrafları bile paylaştı.

Ne yazık ki oda bayram bitmeden adaylık çekildiğini kamuoyuna deklare etti.

Reklamlar...

Şimdi, kafamı iki elimin arasına alıp, düşünüyorum!

Bu insanlar; bir heyecan ve istekle Sivasspor’a başkan olmak istediklerini söylerlerken, birden bire ne oldu da vazgeçtiler?

Adaylar, kulisler, listeler ardı arkası kesilmeyen görüşmeler, telefon trafikleri beklerken, bir sessizlik kapladı ortalığı.

Böyle olunca da aklımdan, “reklam kokan hareketler bunlar” demek geçiyor.

Önce aday ol, sonra çekil!

Sormak istiyorum; sizler adaylıklarınızı açıklarken, hiç mi hesap kitap yapmıyorsunuz?

Nasıl bir yönetim kuracaksınız ve kimleri yönetiminize alacaksınız, bunların hazırlığını hiç yapmadınız mı?

Mevcut delegelerin oyunu nasıl alacaksınız?

Bu ve bunun gibi birçok soru var aslında sizlere sorulacak ama çok fazla uzatmaya gerek yok!

Adaylığınızı açıkladınız, reklamın iyisi kötüsü olmaz misali!

Sivasspor’un ismini kullanarak reklamınızı yaptınız!

Sonra da ofislerinizdeki koltuklarınıza geri çekildiniz!

Bana sorarsanız; Genel kurulda aday olup kaybetseydiniz, daha doğru olurdu.

Kazanamadık der, kazananı tebrik ederdiniz.

Siz, daha güreşte kullanılan terim misali “mindere” çıkmadan mağlubiyeti kabul ettiniz.

Ya başkan olup, sezonun ortasında bırakıp gideydiniz!

Sivasspor’a “hakkı yendiğinde” masaya yumruğunu vuracak başkan lazım!

Kendi reklamını yapan ve ticaretini büyütmeyi düşünen başkan değil.

Kalın sağlıcakla...