Önce kültürüm kabaca bir tanımını yapalım: Bir milletin maddî manevî tarihi birikimidir. Yakın tarih boyunca, bence bilinçli olarak ?kültür? hayatın içinden çekilerek, tören ve göstergelere dönüştürülmüştür. Göstergeler, tüketim toplumunda bireyin kendini bütünleştirmesi için temel gıda maddesi kadar önemlidir. Bazen, fiyakalı bir tesbih çekmek bile, çekeni ?Ulubatlı Hasan?ın yedinci göbekten torunu gibi hissettirebilir. Bu elbette, ?Tüketim Paçozları?nın ve ?Düşünce Paçozları?nın kesişim noktasıdır. ?Paçoz?u, popüler ve onaylanmış sosyolojik jargon oluşturduğu için kullanıyorum. Hâkim dil seviyesinde da daha kolay anlaşılabilir. Ben tercih edecek olsam daha ciddi bir kavram kullanırdım. Karadayı´nın kıraathanesinde konuşacak olsaydım ?Mamo? derdim, meselâ. Dileyen ?Kırovazinin Dayanılmaz Hafifliği? yazımızı bulup okuyabilir.
Kültürün, yaşanan hayatın bir parçası olmaktan çıkması, onun metalaşmasını ve ticarileşmesini doğurmuştur. Bir kültür olgusu, bugünün rayicinde ?turistik olduğu? nispette kıymet taşımaktadır. Kültür namına ne varsa; hayat tarzı çıkara, paraya, makama endeksli ve hükümetten icazetli danışmanlara/danışmanlıklara havale edilmiştir. Bugün yaşayan bir kültürden değil; kültür adına pazarlanan göstergelerden ve pazarlamacılardan söz edilebilir. Bu çark, medeniyet ve muaşeret çevresinde gelişen değil, muasır(!) tüketim kalıplarına mahkûm kentlerin mütebessim yüzüdür. Pazarlamacı yüzü, sokağa hâkim olmakla kalmayıp, kurumsal nitelik kazanmıştır.
Hamaset zaman zaman yükseliyor. Ben hamasete konu olan özelliklerin sızma millî ve üst değerler olduğuna inananlardanım. Özetle bu vasıflar: mert, dürüst ve haysiyet sahibi olmaktır. ?Kültür adamı? diye bir tipten söz edeceksek, mümeyyiz vasıfları da bunlar olmalıdır. Kültür adamı olmak; ihaleyle dini, imanı para olan şirketlere havale edilen festivallerde on dakikalığına inanmadığı şeyleri söylemek değil; bir ömür samimiyetle adam gibi yaşamaktır. Bu olmayınca, ?kültür adamı? da piyasaya en uygun meta arasından seçilir. Seçim: Siyaset, para ve tüketim göstergeleri ölçekleriyle gerçekleşir ve resmîleşir.
?Kültürel etkinlik? piyasasını çok net bilir ve uzak durmayı tercih ederim. ?Olmak? bunu gerektirir, ?bilmek? ise kitap hamallığı yapmayı? Böyle bir davet aldığımda kılı kırk yararım. Bu ise, bana vasatî ?kültür piyasası adamları?nı ve şirketlerini çok iyi tanıma imkânı vermiştir. Nasıl adamlardan oluşur ve nasıl adamlar tercih edilir? Danışman yahut komite başkanı vasfıyla yol gösterdikleri hiç bir kurumda ve konuda hak adına görüş bildirmemiş, tersine adaletsiz uygulamaları örtmek için gayret göstermişlerdir. Çünkü temel gaye, maliyeti düşürmek, kârı yükseltmektir. Yetkileri kâğıt üzerindedir ve bu kâğıda imza atmalarının pozisyona göre yükselebilen maddî bir karşılığı vardır. Bu bazen, ileri derecede usulsüzlük ve adaletsizliği görmek bir yana, savunarak haksızlıklardan kendilerine rant çıkarmayı tercih ederler. Bir tür infaz memeru işlevi görürler. Tabana doğru hoşnutsuzluk yaratan adaletsizlikler, bu çark tarafından beslenmektedir.
Bir de efendim! Bu kültürel etkinlik yahut fiestaların ?havalı sunucu?ları ve fotoğraf karesine girmek için çırpınan ?havalı fotojenikler?i vardır. Fotojenikler şöyle bir kenarda dursun, kültürümüze ?Havalar nasıl olursa olsun; sizin havanız yerinde olsun!? vecizesini armağan eden hanımefendinin tebriki hak ettiğini düşünüyorum. Yine Meraküm rüzgârı estirdik, siz aldırmayın. Havalar nasıl olursa olsun, güz fiestalarınız havalı olsun.