Eskiden bıyık yaygındı, çeşit çeşit bıyıklarımız vardı.
?Vay be, abime bak!? derlerdi, ?Bıyyıklar da konuşuyor!? diye de, kıldan hareketle iltifata nail olurduk.
Bıyyık(!) evet, İmlâ hâtâsı yok, çift y harfiyle. Bu en baba bıyık, yani ?yastık bıyık? için uygundur. Yastık bıyık, kabadayı işidir, gerçeğini bazı namlı kabadayılarının resimlerinde ve rol icabı kabadayı Tatar Ramazan´da görebilirsiniz.
Sonra, Yeniçeri bıyığı vardır; genç Yeniçeri bıyığı, pos bıyık, jöntürk bıyığı, esnaf bıyığı, badem bıyık? Bunlar, tarihî bıyıklar ve tabii onlarda bir zamanlar konuşurlardı. Bir de helâ taşına benzeyen, bir dönem ülkemizde de yaygın kullanılan ?Hitler bıyığı? vardı. Önemli olduğu için zikrediyorum, bu bıyık ortadan kalksa da Avrupa´da ve ABD´de kapanmayan, teknikleşen bir devrin simgesidir. Rusya´da ise faşizmin simgesi Stalin´in bıyıklarıdır. Cinim mekirim kadar sevmem ama bu kancık herife hâzâ delikanlı havası vermiştir. Cem İpekçi´nin bıyıklarına da benziyor hani?
Bizim gençliğimizde de mezkûr tarihî bıyıklar azalmaya başlamıştı ama vardı. Bıyıklarımızsa yine konuşurdu. Ülkücü bıyığı, selametçi bıyığı, devrimci bıyığı yaygın üç tip idi. Memur bıyığı talimnameyle belirlendiği için saymıyorum, o talimname geçerli midir, bilmem. Esas her yere sığan bir bıyık tipi vardı ki, mevzu odur.
Badem bıyık?
Evet, her kesime sığar, her kesimin içinde yaşarlardı. Bu bıyığa ?yâver bıyığı? denilebilir. Yâver, bir tiptir; askerisi de olur sivili de. Askere harp zamanı hariç, bıyık yasak; bir de istihbarat subayları bırakabilir. Yâver, ilk defa kendini sivil alanda göstermiştir; bütün resmî daireler de ?badem bıyık? revaçtaydı. Emniyet müdürlerinin sırdaşı, valilerin özel kalemi, bakanların şoförleri hattâ? Doğru tercihtir efendim; benim gibi yazın güneşin, kışın zemherinin yaktığı kara bıyıklılar olacak değil´a?
12 Eylül bıyık devrimidir aynı zamanda, bizim konuşan bıyıklar da darbenin ahirinde tedavülden kalktı. ?Yâver? tipliler de acayip rahatlamış, manevra kabiliyetleri artmıştı. Askerîleriyle tıpatıp benzeyen, yüzüne baktığınızda ?Ne nurlu çocuk!? diye ekmek sırasının bile önüne sokulan sivil yâverler ?in? oldu, bizler ?out?a atıldık. Harem-i hümayuna bile sokulsa bu badem vatan evlatlarından yüz kızartıcı hiçbir kahpelik beklenemezdi. Bu imkân meselesi, Allah öyle yaratmış; ben sadece bu yüzlerin maske sadedinde kullanıldığında neler olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.
Kenan Paşa´nın böyle bir sonucu değil hesap etmek, aklına bile gelmemiştir.
Netice, badem bıyıklı sivil yâverler bıyık kestirdi oldu matruş, matruşka!
Bu tip polisler trafik cezası kestiklerinde öyle nazik davranırlardı ki, üste para veresiniz gelirdi. Karakolların tamamında aynı nezaket, aynı tek tip matruşkalar? Yolumuz düştüğünde ?Ayy ne temiz çocuklar!? deyip, nezarete gönüllü yatasımız gelirdi. Bu ne dehşet bir şey: bazı ülkelerde çocuklar ölsün diye oyuncak atılması gibi bir şey? Sonra anladık, bu badem çocukların bazılarıyla, bizzat satırlarda anlatmamın zor olduğu gariplikler de yaşadım. İki yıl önce, öğrencim de olan vatan evladı polislerin haşhaşilerin nispeten önüne çıkmasıyla rahatladık?
Askerî yâverler şimdi yakayı ele verdi ama ya sivil yâverler?
Şu an bile kimi idareci, kimi bürokrat, hattâ bazıları da milletvekili olabilir.
Bunlardan da korkulur ama benim asıl korkum sivil yâverler. Bakanın şoförü, genel müdürün odacısı, valinin özel kalemi, rektörün kuş kaldıranı, belediye reisinin kültür fiesta düzenleyicisi vs? Bunların ihaneti, üniform ve üniformalı olmadıkları için daha incedir.
Esmerim, yüzüm çiçek bozuğu, alnım kırışık, bıyıklarım konuşur ve daha önemlisi şakaklarımdaki dövmeler beni her yerde ele verir! Bu yüzden parlak yüzlü, nurlu(!), badem bıyıklıları kıskanıyor olabilirim. Hani kolalı gömlek, setre pantolon da Allah´ı var onlara daha çok yakışıyor. Yine de ciddiye alın: kıskanmak insanidir, affedilebilir; ihanet insan olmanın dışında bir yerdir, hayvan olmanın bile dışındadır.
Daha vurgulu söyleyeyim: Manken gibi yakışıklı, temiz yüzlü, badem gibi çocuklarla en ufak bir meselem yok. Ayrıca ?bahriyeli? denince de bu tip akla gelir?
Yâverin/yâverlerin bu tiplerden seçilmesi FETO gâvurunun iblisliğidir, onların bir suçu yok!
YÂVER
Berat Demirci
Yorumlar