Sivasspor’un başına geldiğin günden beri ilk defa iddialı bir söylemde bulunmuştun ve sosyal medya hesabından “başlıyoruz” paylaşımı yapmıştın, Osman Zeki Korkmaz hocam.

Bir çoğumuz bu yapılan paylaşıma inanmak istedik ama nerdeee…

Pendikspor deplasmanında yenilebilirdik ve buna razı olabilirdik.

Teslimiyetli futbol, yakışmadı!

Peki sahada ne izledik?

Sahada Sivasspor yoktu. Ruhsuz, isteksiz bir görüntü vardı. “Nal topladık” tabiri var ya, tam anlamıyla yaşadığımız buydu.

Başlangıç düdüğünden bitişe kadar, her dakikası tam bir hayal kırıklığı ile geçen maçı, Sivasspor 2-1 mağlubiyetle tamamladı.

Maç önü büyük umutlar taşıyarak, yeni bir sayfa açabilmek ümidi ile gidenlerin inancını dip yaptıran bir müsabaka izledik.

Sivasspor, neden kaybetti?

Hep söylerim, bir takımın tek ve en büyük silahı koşu ve mücadelesidir. Bu iki faktörü sahaya yansıtamayan bu takımın değil kazanmak, puan alması bile hayalden öteye geçmez.

Mücadelenin ve koşunun olmadığı bir maçın cezasını rakip Pendikspor, ağır kesti.

Sivasspor’un tüm takım olarak dip performans vermesi, alınan mağlubiyetin ana sebeplerindendir.

Kısacası, düşük koşu tempoları, ısırmayan takım, kendi kalene yaslanarak oynama alışkanlığı edinmiş bir takıma, rakip Pendikspor 2 gol attı ve bir o kadar da kaçırdı diyebiliriz.

Takım halindeki kötü performansımızı tek tek isim isim irdelemenin bir önemi yok!

Özellikle Luan, Bekir ve Kimpioka arasındaki uyumsuzluk ve yanlış pozisyon konumlanması, rakibin ekmeğine yağ sürdü.

Orta alanda Samuel ve genç Talha ile diri kalmaya çalışsak da topu kullanma ve oyunu öne taşımadaki yetersizlik çok net belli oldu.

Pozisyondan bahsetmek, mümkün olmadı!

Sonuç olarak, üretemediğin, rakip kaleyi tehdit edemediğin, tek şut ile tamamladığın bir maçta savunmayı da doğru yapamayıp, yediğin gollerle birlikte kalende de çok pozisyon verdiğin kritik maçı kaybettin.

Hepimiz biliyoruz ki; Yenilgide süreklilik bu durumu sıradanlaştırır, zamanla normal bir sonuç gibi görmemize dönüştürür.

Buda girdaptan çıkmamızı zorlaştırır.

Ben, Sivasspor’un bu girdabın tam kenarına geldiği düşüncesindeyim.

Bu takım düzelecek söylemleri güven açısından iyidir ancak, her hafta aynı söylemler ile devam edemezsin!

Yarın rakipler peş peşe 2 maç kazanıp makası açmaya başladığında yetişmekte zorlanırsın.

Ben oyuncu grubundan ve teknik ekipten saha içerisinde kaybetmeye karşı reaksiyon beklerim!

Maç sonu saha içinde yığılıp kalmak bir anlam ifade etmez.

Yenilen her golden sonraki "takımın teslim olmuş fotoğrafının” tribünden görüntüsü moral bozucu bir hal alıyor, bunun da artık bilinmesini isterim.

Futboldaki “olur böyle aksilikler, bunlar genç çocuklar, tecrübesizler" gibi cümlelerin Sivassporlu futbolcular için bugünden itibaren, miadını doldurduğunu düşünüyorum.

Her hafta yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa açıyoruz sloganı para etmiyor.

Evet Osman hocam, yine başlayamadık!

Kalın sağlıcakla...