Küçük serçe evin içinde uçup dururken Seren Ay da apartmandaki herkesin yaşlı kadından çekindiğini söyleyiverdi. Şükran teyze “ Ben yaşlı biriyim kızım, yaşlanınca insan yalnızlaşıyor. Rahmetli anneannem bana son günlerinde ‘ihtiyarın yüzü ekşi olur, kimse gelmez ziyaretine’ derdi. Şimdi daha iyi anlıyorum onu. İnsan ihtiyarlayınca tahammülü de azalıyor. Gürültü olunca ya da etraf kirlenince elbette komşularımla aksileşiyorum. Ama senin gibi beni ziyaret etseler, halimi hatırımı sorsalardı onlara karşı hoşgörüm gelişirdi.” deyiverdi usulca. Bu tatlı sohbetten sonra Seren Ay, özünde hoş bir insan olan bu kadını daha sık ziyaret etmeye, hatta diğer komşularla beraber ziyaret etmeye karar verdi. Üst kata doğru çıkarken binaya yeni taşınan yaşlıca bir bey onu gördü. ’Kızım bu tatlı serçeye ne oldu böyle?’” dedi ve ayaküstü bir sohbet başladı. Yaşlıca bey emekli Din Kültürü öğretmeniydi ve bir muhabbet kuşu besliyordu. Yaşlıca bey, Seren Ay’ı hanımıyla tanışmaya davet etti. Bu arada okuldan da konuştuklarında kızın Din kültüründen kalmak üzere olduğunu öğrenince ona ücretsiz olarak derslerinde yardımcı olmayı teklif etti. Kız, elinde serçe ile evine döndüğünde akşam olmuştu. Yaramaz kuş uçma denemeleri yaparken bu sefer de üçüncü kattaki bir daireye girmişti. Üçüncü kattaki karı-koca Yasin ile Yasemin sebepsiz yere tartışıyorlardı. Bağıra çağıra birbirleriyle konuşuyorlar ama aslında birbirlerini hiç dinlemiyorlardı. Neredeyse tabaklar, çanaklar ve terlikler uçuşmaya başlayacaktı ki içeri serçe girdi. Karı-koca birden durdu ve serçenin peşine düştü. Yaramaz kuş bir koltuktan diğerine uçuyordu. Bu arada kapı açıldı ve Serenay içeri girdi. “Sanırım serçem sizin evinize kaçtı.” dedi. Yasin ve Yasemin onu içeri davet ettiler ve tüm hikayeyi anlatmasını istediler. Özellikle de Şükran teyze ilgili olan kısmını. Serenay dedi ki : – Sanırım birbirimizi dinlemeyi, birbirimize saygı göstermeyi unuttuk. Karı Koca Önce birbirlerine, sonra utanarak yere baktılar. Ertesi akşam Seren Ay bir organizasyon yaptı. Tüm komşular pasta ve böreklerle Şükran teyzeyi ziyaret ettiler. Öylesine sıcak bir ortam oldu ki… Onlar sohbet ederken küçük serçe bir koltuktan diğerine zıplıyordu. Sonra da pencereden bir daha dönmemek üzere uçup gitti. Seren Ay çok mutluydu artık. Allah'ın küçük bir yaratığına yaptığı yardımla aslında o, bütün apartmana yardım etmişti.