Çıkılan kadro ve sahada “verilen” demek isterdim ama verilmeyen bir mücadele sonunda böyle bir sonuç kaçınılmaz oldu. Yani anlayacağınız ligin ilk yarısının özeti gibiydi son oynadığımız Yukatel Kayserispor karşılaşması. Tam anlamıyla bir hüsran yaşadık. Fazla konuşmaya gerek yok, Kayserispor mağlubiyetini. Bu saatten sonrada pek önemi de yok zaten konuşmanın. Ligin ilk yarısını çok istemesek de, düşme hattında tamamladık. Çok etken vardı, ligi burada bitirmemiz için. Sezon başı yapılan ve yapılmayan transferler. Sakat futbolcuların çokluğu, cezalı oyuncular. Ve lig devam ederken Dia Saba’nın takımdan ayrılması. Yani, kısıtlı bir kadroya sahipti takımımız. Bunu da çoğu maçta hissettik. Hatta kırmızı-beyazlı takımımızın Avrupa Kupası’nda mücadele ediyor olması en büyük etkindi. Diye düşünüyorum. Ligin puan cetvelinde bulunduğumuz yer için. Dedim ya artık çok konuşmaya gerek yok. Artık düştüğümüz yerden nasıl kalkarız ona odaklanmalıyız. Düştüğümüz yerden kalkmak için önümüzde koskoca bir ikinci devre var. Süper Lig’in 2. devresi. Atalarımız binlerce yıllık tecrübeleriyle şöyle demiş bize; yiğit düştüğü yerden kalkar… Atalarımızın sözleri hep haklı çıkmış ve yaşadığımız olaylarda bunu ispatlamış bize. Şu an eminim zihniniz, geçmişe doğru bir gezintiye çıkmıştır; Düşen ve geri kalkan bazı takımlar gelmiştir, aklınıza. Düşme kelimesini “ligden düşme” anlamında kullanmıyorum. Şuan ki, bulunduğumuz konum için ifade ediyorum. Kimse yanlış anlamasın. Daha lig bitmedi ve kimse küme düşmedi. Atalarımız her düşen kalkar dememiş; “yiğit olan kalkar” demiş. Evet (Yiğido) yiğitse kalkar… DG Sivasspor’da mutlaka kalkar ki kalkacaktır da… DG Sivasspor’da teknik heyet ve futbolcular yiğitliklerini ligin ikinci yarısında oynayacakları karşılaşmalarda yapacaklardır. Tabii.. Teknik heyet ve futbolculardan önce yönetim yapacaktır yiğitliğini, transfer edeceği futbolcularla. Yapılacak olan transferler, taraftarları da tribüne çekecektir. DG Sivasspor camiası birlik ve beraberlik içerinde olacaktır. İşte bu birlik ve beraberlik sağlandığı zaman dediğim olacak, Yiğid “o” düştüğü yerden kalkacaktır.