Sivasspor, sezon öncesinde her takım gibi bir teknik direktör belirledi ve onunla yola çıktı. 
Futbol takımına teknik direktör seçilirken belirli kriterler göz önünde bulundurulur. 
Kimileri yıldız futbolcuları yönetmede başarılıdır. 
Kimileri ise hücum sirkülasyonlarını belirlemede ve oyunu okumada daha başarılıdır. 
Kimileri de kısa ve uzun vadede gittiği takımlarda bütün kupaları toplamayı amaçlar. 
Benim sorularım şunlar;  
Takımlarımız teknik direktör seçerken ne amaçlamaktadır mesela? 
Oyun yapısı ve sistemi nedir?  
Kulübe, yapılanma konusunda vaadettikleri ile yaptıkları ne kadar örtüşür?  
Bir teknik direktörün başarı kriteri bu soruların cevabında gizlidir, bence. 
Birisi üçlü formasyon oynatır, diğeri kariyerinde çok az bu formasyonu dener. 
Ortak nokta nedir?  
Neden, teknik direktör seçimi yaparken sabit bir plan üzerinden bir şeyler yapılmaz? 
Bir futbol takımı için teknik direktör elbette önemlidir.  
Ancak, hocaya göre taraftarın beklentini ayarlamak da en az onun kadar mühimdir. 
Kulübün yapılanması için akla gelen hoca farklıdır, kısa vadede kupa kazanmak için hoca farklı. 
Elbette futbolun yarışmacı kimliği dolayısıyla ilk amaç kupalar kazanmak, başarılar elde etmektir. 
Bazen de gün gelir, geleceğin başarısını elde etmek için kaybedilen yılı da başarıdan saymak gerekir.  
Haksız mıyım? 
Biz bunu neden yapamıyoruz?  
Futbolda teknik direktör elbette felsefeyi belirleme noktasında çok önemlidir. 
Bunda oyuncu yapısı, yönetimin futbola bakışı da bir o kadar önemlidir.  
Futbolcular mutlu olursa, hocasını mutlu eder. 
Hocası mutlu olursa, taraftarını mutlu eder.  
Ben, bu tarz bir yazı yazarken aklımdan çok güzel hayaller geçirsem de bizim ülke insanı olarak tez canlılığımız maalesef değişmiyor. 
Belki de bizim futbolsever olarak en büyük kusurlarımızdan birisi bu.  
Çok tez canlıyız.  
O kadar tez canlıyız ki;  kulüplerimizin bir yapılanma oluşturacak kadar sabrımız yok.  
O kadar tez canlıyız ki; sırf teknik direktör almış almak için teknik direktör alıyoruz. 
O kadar tez canlıyız ki; oyuncu almak için oyuncu alıyoruz. Aldığımız Oyuncunun oyun yapımıza uygunluğunu sorgulamıyoruz bile. 
Demem o ki, neymiş o zaman? 
Biz bu coğrafyada, bu tez canlılıkla daha çok teknik direktör ve futbolcu yeriz. 
O yüzden “önce sabır edelim” yiğidolar. 
Tez canlılığı bırakalım. 
Kalın sağlıcakla...