Toplantıya çeşitli illerin milletvekilleri, Sivas MKYK üyeleri ve partililerin de katıldığı toplantıda Bakan Murat Kurum Bakanlık olarak Sivas’taki yatırımlarının genel bir değerlendirmesini yaptı. 
Her toplantı öncesinde bir çalışma yaparım, hatibin neler anlatacağını tahmin eder, farklı soruları düşünür ve en az 3 soru oluştururum, gerisi de toplantı akışına göre bir doğaçlama şeklinde soruları içerebilir. Öyle de yaptım, 3 soru hazırlamıştım, ama ne yazık ki soramadım. Sebep:
Toplantı dar bir vakite sıkıştırılmıştı, saat 10:00 olarak belirtilene basın toplantısı saat 11:15’te ancak başladı, normaldi, olabilirdi, kalabalık bir heyetle gelecekti ama günlerden de cumaydı. Benim açıdan korkulan oldu, bakan bey Sivas sunumunu yaptı, yapılan yatırımlardan bahsetti ve son cümlelerini dile getirdiğinde saat 12:10’du. 3 soru aldı, cevaplarını verdi ve müsaade istenildi, Cuma Namazı da ancak yetiştik. Sorularım ben de kaldı, şöyle düşündüm: Sayın Bakan Kurum Sivas’ı seviyor, mutlaka yine gelecek, çünkü vaadedilen hizmetlerin açılışı var. Sorularım baki, verilecek cevap da baki…
Sorularım şunlardı:
1-    Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul için söylediği cümleleri var. Biri Belediye Başkanı olmadan önce, biri de Cumhurbaşkanı olduktan sonra. Belediye Başkanı iken, “İstanbul’a göçü önlememiz lazım!” demişti. İkincisi de “Güzel İstanbul’umuzu mahvettik!” Yoğunlaşan bir şehir. Ve 50 bin konut İstanbul’a yapılacak, göç bir bakıma hızlandırılacak! Tersine göç şehirleşme çalışmanızda yer almıyor mu?
2-    1930’larda kırsal kesim oranı yüzde 80, şehir oranı yüzde 20. Ama arasan geçen yıllarla birlikte şu anki rakamlar kırsal kesim yüzde 10, şehir nüfus oranı yüzde 90. Yatırımlar şehirlere yapıldıkça şişen ve şehire davet edilen bu hizmetler ne zaman köyler için de ele alınacak, bu orantısız, programsız yığılmaların önlenmesi ne zaman sona erdirilecek?
3-    Şehirlerin üstü için yapılan bu çalışmalar şehirlerin altyapısı için neden düşünülmüyor? Ulaşım için metrolar, su ve kanalizasyonlar için şehirlerin altında büyük kanallar, projeli bir şekilde düzenlenmesi gereken ve büyük kanallar şeklinde yapılması gereken doğalgaz hatları elektrik hatları, su hatları niçin yapılmıyor? Bilinçsizce ve ellerde olmayan projelerle yapılan her kazıda su patlakları, doğalgaz patlaklarının önlenmesine yönelik altyapı projeleri ölü bir yatırım mıdır?
Koordinat ekseni, yani bakış açısı bendenizde çok farklıdır. Olayların yorumu bu manada benim için gerçekte bir şehircilik ruhu ile işler. Günü kurtarma değil, geleceğe yöneliktir.
 Asırlardır batı medeniyetlerin de şehir büyük proje alanıdır. Üst yapılarda imar planlarını bitirmiş, altyapılarıyla tamamlamış, yeşili korur vaziyette yeni imar alanlarında cimri davranmışlar, göçe tahammül etmemişler, köylüler köyünde kalmıştır. Yatırımlarında alt yapı ön plandadır, su kayıp ve kaçaklarına asla tahammülleri yoktur. Almanya’da şehirlerde ortalama suda kayıp kaçak oranı yüzde 3’tür. Sivas ise yüzde 50 (Haydi SİBESKİ Müdürü’nün bendenize söylediği rakam olsun: yüzde 35!). Az mı bu rakam?
***
Rahmetli Barış Manço Dönence müziğine TRT’de Dönence programını yapmıştı. Barış Manço ve ekibi, Dönence Dünya Turu programında her hafta başka bir ülkeye gider, bu ülkeleri A'dan Z'ye tanıtırdı.
Bu program bir bilim ve gezi belgeseli niteliği taşıyordu. Barış Manço ve ekibi, bu programla birlikte 150 değişik ülkeye giderek, 500.000 km'den fazla yol kat etti...
Barış Manço’nun bu gezilerini seyrederdim, özellikle şehirlerde ki metroya hayran kalırdım. Azerbaycan izlenimi hala hafızamdadır. Çünkü, gelişmemiş, geri bir Türk yurdu olarak bildiğim Azerbaycan’ın esasında çok gelişkin bir ülke, şehirlerinin de şehir olduğunu seyrettim, hem de hayretle… Bakü’de hayatın metroda olduğunu gösterdiği sahne ise efsaneydi…
Sivas…
Bırakın metroyu, ulaşımı rahatlatacak bir proje ile henüz tanışamadık. Açılan yeni imar alanları ve yapılan binalar da bile ulaşım bir darboğaz yumağı…
***
Bir fıkra gibi haber yapılmıştı bir tv kanalında, çok gülmüştüm…
Yer Kars, her taraf çamur içinde. Bir vatandaşa uzanan mikrofon, “ne olacak Kars’ın bu çamur ve plansız şehirleşmesi?”… Cevap, “Hep bu Rusların yüzünden!!!”
Gazeteci sorar, “Yahu Ruslarla ne ilgisi var?”… Vatandaş cevap verir: “Kars’ı işgal sırasında imar ettiler, üst yapısıyla alt yapısıyla yeni bir Kars yaptılar. Sonra da gelip yaptıklarını tamir etmiyorlar!!!”
Biliyorsunuz, Kars ilimiz Rus işgalinde tam 12 yıl kalmıştı. Kazım Karabekir Paşa bayrağımızı Kars’a dikmişti, rahmetler ola…
Ama bu skaç gibi haberde büyük bir ironi vardı. Çok gülmüştüm bu ironiye…
Ne diyelim, aaah Vali Halil Rıfat Paşa aaahh… Bir şehir yaptın, tekrar gelip de bu şehri tekrar imar etmiyorsun!...
Sivas, kendisine hizmet edeni asla unutmuyor değil mi?