Sivasspor camiasında bu sezon başkan, yönetim, teknik heyet ve teknik heyet ile taraftarlar arasında yaşanan polemik, sezon başından beri devam ediyor.

Bunun artık bir son bulması lazım!

Başkan adayı Gökhan Karagöl’ün “artık Sivasspor’un başkanı diyebiliriz” çıkıp bir açıklama yapması gerekmez mi?

Kırmızı beyazlı camianın en tepesindeki insan olacak!

Sadece “ben adayım” diye bir basın bülteni yayınlaması yeterli mi?

Camiada yaşanan bu “yaraya” parmak basmanın zamanı gelmedi mi?

Eski, Başkan Mecnun Otyakmaz olsa böyle olurmuydu?

Ne dersiniz?

Sivasspor’da kulüp Başkanı koltuğunda yıllardır, Mecnun Otyakmaz oturuyordu.

Yaklaşık 20 yıl sürdürdüğü başkanlık görevinde “Sivasspor” kulübün her platformda hakkını sonuna kadar savunan ve camianın saygı duyduğu bir isim olarak zihinlerimize kazındı.

Nerede ve hangi şartta olursa olsun, kırmızı beyazlı camianın liderliğini en iyi şekilde yaptı.

Ülkemizde bu konuda en başarılı başkanlardan birincisiydi desem, inanın abartmış olmam.

Taraflı tarafsız her kesimin sevgi ve saygı duyduğu bir “insan” olmayı başardı.

Özellikle Sivas dışında bulunan taraftar dernekleriyle ilişkilerini hep üst seviyede tuttu.

Kendisine ulaşmak isteyenlere Başkan Mecnun Otyakmaz, bir telefon kadar yakındı.

Düşmanıda olsa, kendisini ziyarete gelmek isteyenleri hiç geri çevirmedi.

Bunu bazen “gözlerimizle” gördük, bazen de bazı platformlarda kendisi dillendirdi “kulaklarımızla” duyduk!

Onun için Sivasspor ve Sivassporlu her şeydi.

Sivasspor’da dengeler, Türkiye Futbol Federasyonu başkanlık seçiminin ardından Mecnun Otyakmaz’ın, başkan vekili olarak görev almasıyla değişti.

Başkan Mecnun Otyakmaz 2004 yılında devraldığı Sivasspor'daki başkanlık görevini bıraktı.

Tüzük gereği Mecnun Otyakmaz’ın yerine Başkan Vekili Bahattin Eken, Sivasspor’un yeni başkanı oldu.

Yıllardır Mecnun Otyakmaz’ın çizdiği başkanlık figüründen, Başkan Bahattin Eken ile farklı bir figürle karşımıza çıktı.

Hiçbir platformda kendisini göremedik.

Öyle ki, taraftarların birçoğu kendisini yolda görse tanımazdı!

Maç önü ve maç sonu yaşanan “olumlu yada olumsuzluklarda” kulübün hakkının aranması gereken noktalarda hep sessiz kaldı.

Sezon boyunca “kulübün haklarını savunma adına” çıkıp bir kelime etmedi!

Durum böyle olunca da yiğidoların aklına “başkan nerede?” sorusu geldi.

Bu kulübü kim yönetiyor, diye serzenişte bulunan futbolseverleri bile gördük.

Haksızda değillerdi!

Kulüplerin vede özellikle kulüp başkanlarının “taraftarlar” ile iletişiminin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

Kulüple ilgili yapılacak her açıklamada yada oluşumda Sivasspor Başkanını en önde görmeliyiz.

En önemlisi camia da birliği sağlamalı!

Başkan tarafından yiğidoların merak ettiği birçok konu, imkanlar el verdiği kadarıyla açık şekilde yanıtlanmalı.

Başkan kim olursa olsun, Sivasspor’un tek bir neferinin bile görüşlerini dinlemeli ve fikirlerine saygı duymalıdır.

Sivasspor Başkanının odasının kapısı herkese ve özellikle her Sivassporlu’ya açık olmalı!

Sivasspor’da başkan olmak bunu gerektirir...

Taraftarın desteğini almayan hiçbir başkan ve yönetim başarılı olamaz.

Unutmayın; kurumlar kalıcı, kişiler geçicidir.

Kalın sağlıcakla...