Sezon başladığında ligden düşmeyi ne kadar isterseniz isteyin bu iş o kadar kolay değil.

İstediğiniz mutlu sona, çok isteyen ve hak eden dört kulüp ulaşabiliyor!

Bu sezonda bunu başarabilen kulüpler arasına Sivasspor’umuzda katıldı. Bir nevi, sezon başından beri istediğini elde etmiş oldu.

Öncelikle şunu bilmelisiniz, arkadaşlar!

Borçlarını “ödeme güçlüğüne düşmüş” kulüpler düşmek için en şanslı olanlarıdır.

Çünkü, parasını alamayan futbolcu idmana çıkmaz ve takımını sahiplenmez. Kısacası “eli işte, gözü oynaşta derler ya” o hale gelir.

O nedenle “küme düşmek istiyorsan” ilk yapman gereken kulübü borçlandırmaktır.

Bunun için, sezon öncesi takımda köklü bir değişime gitmen gerekir. Bazı futbolcularınızın alacaklarının tamamını ödeyip, gerekirse siz gönderin.

Böylelikle hem para harcamış hemde yeni transfer edeceğiniz futbolculara yer açmış olursunuz. Bir taşla iki kuş vuracaksınız!

Kulübü borçlandırman ve transfer yapman için bu şart!

Kulübünüzü şehir içi belediye otobüsü gibi düşünün, birileri inecek ve birileri binecek.

Transferlerde de çok dikkat etmelisin!

Çok fazla yetenekli olmasına gerek yok, pahalı futbolcu alacaksın. Yabancı seçersen daha iyi olur, taraftarların onu tanınmadığından “yüksek transfer ücreti kaliteli transfer” yaptığın algısını oluşturacaktır.

Bir iki maç sonra “takke düşüp kel görününce” suçu hocaya atacaksın!

Sezon öncesi 14-15 ve daha üzeri futbolcu transferi yapıyorsanız doğru yoldasınız demektir.

Futbolcularla en az iki yıl sözleşme yapılmalısın ki, sözleşmeden doğan yükümlülüğün yüksek olsun. Böylelikle futbolcunun parasını birkaç ay ödemezsiniz “sözleşmesini fesheder” ve kulübü UEFA’ya şikayet eder.

Futbolcu alacağı parayı oynamadan alır, üstüne bir de ceza ödersiniz. Bunları yaptınız ve kulübü borçlandırdınız mı?

Şimdi, takımın başına öyle bir hoca getirin ki “küme düşmenin” kitabını yazmış olsun. Daha önce çalıştırdığı takımları, düşürenlere öncelik verin!

Hocayı oyun sistemini oturtmasına fırsat vermeden, aldığınız birkaç mağlubiyet sonrası gönderin gitsin.

Hoca değişikliğini birkaç kere yaparsanız, işi garantiye almış olursunuz.

Bu arada da basına sert demeçler vermeyi de ihmal etmeyin!

Eleştiriye taraftardan başlayın, maça gelmiyorlar diye ve camianın birbirine girmesini sağlayın. Taraftarda heves kalmasın!

Küme düşmeyi başardınız.

Sizin karşınıza yeni adaylar çıkacak ve taraftarın desteğini arkasına alacak.

Endişe etmeyin!

Üye defteri elinizin altında. Hemen defteri kalemi alın ve eş-dost üye kaydetmeye başlayın. Hangi takımı tuttuğu, futboldan anlayıp anlamadığı önemli değil, genel kurulda oyunu size verecek olması yeterli.

Unutmayın ki, “üye defterinden” daha güçlü bir aday yoktur. Bilmem anlatabildim mi?

Kalın sağlıcakla...