Almanya 2006’da Dünya Kupası’nda bir ilk yaşandı.
Almanya 2006’da ne mi oldu?
Almanya 2006’da gol yemeyen tek takım olarak 2. turda Ukrayna karşısına çıkan İsviçre, 120 dakika oynanan bu maçta da gol yememesine rağmen penaltılar sonucunda elendi.
Grupta ki tüm karşılaşmalar da ve 2. turda Ukrayna maçında da gol yemeyen İsviçre bir ilki gerçekleştirdi ve turnuvaya veda etti.
Gol yememe başarısı gösteren İsviçre’nin turnuvadan elenmesi futbol severler tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Dünya Kupalarında bir ilk yaşanmıştı ve İsviçre “Negatif” yönde de olsa tarihe geçmişti.
İşte bu nedenle “GOL” futbolun meyvesi denir. Kazanmak için meşin yuvarlağı 3 direk arasından ağlarla buluşturmak gerekiyor.
Gol atamadığın sürece “gol yememe”nin bir anlamı yok demek ki.
Hatta gol atmak yeterli değil kazanmak için, rakip takımdan daha fazla gol atman gerekiyor.
Dedim ya, gol veya goller atmak lazım, kazanmak için.
Karşılaşma boyunca istediğiniz kadar topa sahip olun, istediğiniz kadar şut atın ve istediğiniz kadar oyunda üstün olun.
Topu ağlarla buluşturmadığınız sürece bunların hiçbirinin anlamı yok.
Karşılaşmayı izlemeye gelen taraftarlarında tek istedikleri şey takımlarının “gol” veya “goller” attığını görmektir.
Topun çizgiyi geçtiği o büyülü anı yaşamayı ister maça gelen her bir taraftar.
Hiçbir futbol sever, sürekli defans yapan ve gol yememeye çalışan iki takımın karşılaşmasını izlemeye gelmez.
Futbolun yazılı olmayan oyun kurallarından birisidir “Atamazsan Kazanamazsın”
Sahada mücadele eden 22 oyuncunun da isteğidir, topu ağlarla buluşturup gol atmak.
Bunun için 90 dakika koşarlar ve kıyasıya mücadele eder tüm futbolcular.
Gol atıp kazanmaktır tek istekleri ve hedefleri...
İşte bu nedenle kazanmak için “GOL” atmak gerekir.
Tabii, tribüne gelen taraftarını da mutlu edecektir, attığı gol veya gollerle sahada mücadele eden futbolcular.
Çoğunlukla golü attıkları için, futbolseverler tarafından en çok sevilen oyuncular forvetlerdir.
Dünyadaki futbol yıldızları ve futbol efsaneleri de forvet oyuncularıdır.
Efsanelere Birezilyalı Pele, Arjantinli Maradona, Alman Müller ve Meksikalı Hugo Sanchez’i örnek verebilirim.
Günümüzde ise bu futbolculara Portekizli Ronaldo, Arjantinli Messi ve İsveçli Zlatan İbrahimoviç’i örnek verebilirim.
Siz değerli futbolseverler de bu örnekleri çoğalta bilirsiniz.
Bu kadar “GOL” den bahsetmişken, neden gol dendiğine bir bakalım isterseniz.
“Gol, futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi gibi spor müsabakalarında, topun kale çizgisini geçmesi ile kazanılan sayının isimdir. Birçok futbol terimi gibi bu sözcük de Türkçeye İngilizceden girmiştir. İngilizce goal kelimesi amaç, hedef, ideal gibi anlamlar da taşır.”
Futbolda kazanmak için gerekli olan işte o üç harfli sihirli kelime “GOL”
Bol gollü karşılaşmalar izlemeniz dileğiyle...