İktidar/devlet, milletin varoluş kavgasına, varlığıyla destek olabilir; misyonu "millî varoluş vizyonu"na yol açmaktan ibarettir. Bu olmadığında çıkar şebekelerinin oyuncağı olur...
Şu var ki: Destek misyonunu yerine getirecek siyasi kadroların da vizyon sahibi olması gerekir. Bunu yerine getiremeyen hiç bir iktidar, "yerleşik" ve "itimat telkin eden" bir devamlılığa sahip olamaz.
Ak Parti, profesyonel ve "seçim" ve "oy"a çalışan başarılı bir parti ama "ateşli hitabet" dışında "vizyon" sergileyemiyor...
Tabanın sath-ı mailini anlayacak kafalara ihtiyaç var; seçim sath-ı mailini nasıl olsa araştırma şirketleri yapıyor...
Kongre yaptılar, kimsenin haberi yok gibi. İktidardan aldığı "ulufe" ile geçinen anlı şanlı kalemşorların, ne olduğuna dair en ufak bir fikri de yok...
Profesyonel "getto" oluşumu gibi kadro?
Nişantaşı´nı eleştiren iktidar kalemlerinin, kendi "Nişantaşı" mukallitlerine sözü var mı? Tam bir sosyete hayatı yaşayan, pahalı saat taşıyan ve % 40´a düşüşünüzün sorumlusu olan eski bakanları, yalaka akademisyenleri MKYK´ya sokmanın siyasetle de ilgisi yok, halkla da? Nişantaşı, görmemişliğin son hali olan bir hayat tarzından başka bir şey de değildir.
Sn. İsmet Yılmaz´ı bari Orta Anadolu´yu temsilen alaydınız, Mehdi Eker gibi ?kripto el?lerin, Gürün doğumlu olmaktan başka bir özelliği olmayan o eski milletvekili kadının olduğu yere yakışmaz mıydı?
"Kasım ayı geçtiğinde..." üzerine kurulan bir siyasetin arkasından ne gelir?" sorusuna verilebilecek tek cevap: Aralık...
Aralık ayından sonra esas farklı olaylara açık olduğumuzu düşünüyorum?
Bu kurultay iktidar partisinin kadrolarının yenilenmesi değil, çünkü eski ve karanlık adamlar yine tepede.
Bu kurultay, tabanın sesini dinleyen bir nitelik taşımıyor, çünkü evvelâ tabanın yenilenmesi gerekirdi ki, böyle bir şey olmadı?
Bu kurultay Ahmet Davutoğlu´nun kendi kadrosunu iş başına getirmesi de değil, çünkü denenmiş ve kof bir yığın ismin burada yeri olması başbakanın tercihi olamaz?
Peki nedir?
Makam, unvan, para vs. paylaşımının teşkilatlara onylandırılması?
Bence çok aldatıcı?