Sivasspor’un sanıldığının aksine iyi bir takım olmadığı Pendikspor maçıyla iyice gün yüzüne çıktı.
Sahada ne bir futbol takımı, nede oynanan futbol vardı.
Sivasspor’umuz kaybetti ve artık kaç haftadır “kazanamadığımızı” saymayı bile bıraktım.
En son 3 puanı ne zaman aldık!
Birçoğumuz hatırlamıyordur bile…
Ben, bu sütunlardan "gerçekleri" yazarken, her yazdığımın, her söylediğimin altında "bir maksat" arayanlar, umuyorum ki artık bazı şeylerin farkına varmışlardır.
Öyle ki, doğruları yazarken beni, "Sivasspor düşmanı" ya da "birilerinin adamı" ilan edenlerin, kırmızı beyazlı camiaya ne kadar zarar verdiği çok net anlaşıldı.
Beni tanıyan herkes bilir ki “kimsenin adamı” olmadım, olmamda!
Bunun böyle bilinmesini ve yazılarımın buna göre takip edilmesini isterim.
Kendimi “şöyleyim-böyleyim” diyerek övmeyi hiç ama hiç sevmem.
Kibirden korkarım, insandan değil!
Neyse, bu konuya fazla girmek istemiyorum…
Belki benim yazdıklarım değil ama oynadığımız maçların sonunda "tabelada” yazan skorların ağırlığı, nasıl bir takım kurulduğunun göstermiştir.
Bence skor tabelasına yansıyanlar, "kralın çıplak olduğunu" tüm yiğidolara gösterdi.
Evet, kral çıplak!
Uzun bir süredir, bu çıplaklığın üstünü örtmeye çalışanların artık bir şeyler yapma zamanı geldi.
Bu takımın başına "kafasına göre" teknik direktör, "kafasına göre" yönetici ve "kafasına göre" futbolcu transfer edenler hesap vermeli.
Ligin henüz başındayız, şimdiden radikal kararlar almanın tam zamanı.
Başkan ve yönetim kurulu böyle bir karar alabilecek mi, göreceğiz?
İyice yıpranan ve artık bir şey "yapamayacağı" iyice ortaya çıkan, teknik direktör Osman Zeki Korkmaz ile bir an önce yollar ayrılmalı.
Onunla olmayacağını görmemek için, kör olmak lazım!
Başkan Gökhan Karagöl ve yönetim kurulunu, hem taraftarın hem de medyanın baskısından kurtaracak başka bir çözüm görünmüyor.
Hiç kimse Sivasspor’dan daha önemli değildir.
Aksi takdirde evimizde oynayacağımız, Sarıyer maçında alınacak olan olası bir kötü sonucun sonrası tribünlerden "Yönetim istifa" sesleri yükselecektir.
Sivasspor’un başına TFF. 1. Ligi tanıyan bilen ve tecrübeli bir yerli teknik adam getirilmeli.
Transferin son günlerinde, "Birilerinin kafasına göre" değil, ihtiyaca yönelik transferler biran evvel yapılmalıdır.
Benim düşüncem, bu takımı düzlüğe çıkartmak ve iddialı bir konuma getirmek için 4-5 tecrübeli transfer şart!
Skor tabelasına yansıyan, Sivasspor’un aldığı ağır mağlubiyetlerinin hesabını vermelidir.
Teknik Direktör Osman Zeki Korkmaz’a nasıl bir takımın başına geldiği, tane tane anlatılmalıdır.
Belki haklı, maç sonu yaptığı "Başkasının yediği yemeğin faturasını ben ödemem sevgili Sivassporlu’lara söyleyeyim, yaklaşık 2 aydır başkasının yediği yemeğin kaplarını temizliyorum, onu da söyleyeyim" açıklamasında.
Şimdi sormak isterim sizlere; Bunu bile bile gelmiş olması gerekmez mi? Neyse…
Futbolculara, üzerlerindeki formanın ağırlığının ve gururunun hatırlatılması gerekiyor.
Ve tabi ki son sözüm Başkan Gökhan Karagöl’e; Ben sizden, "Kafama göre" teknik adam, yönetici, futbolcu istemiyorum.
Ben; fedakar Sivasspor taraftarlarının maç sonu skor tabelasına baktıklarında "kafalarının rahat" olmasını istiyorum.
Kalın sağlıcakla…