?Sana ruhtan sorarlar, de ki: Ruh Rabbimin emrinden ibarettir?
(İsra 17/85).
Ruh ölçülüp biçilemez, tartılamaz, üzerinde deney yapılamaz bir unsur olduğundan pozitif bilimciler, yani Bilim Kilisesi´ne bağlı olanlar onu inkar eder.
?Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar??
Ruha inanmayanlar imana da inanmaz. Acaba ?İstiklal Marşı? için ne diyorlar?
Hz. Peygamber´in bir avuç Müslüman ile onlardan sayıca kat kat üstün müşriklere karşı kazandığı zaferler için ne diyorlar?
?Malazgirt? ve diğer zaferler için ne diyorlar? Hele hele ?Çanakkale Destanı? konusunda ne düşünüyorlar?
?Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik?
şiiri ile Yahya Kemal´in ne anlatmak istediğini biliyorlar mı?
Yoksa hâlâ ?Bırakın bu hamaset ayaklarını? mı diyorlar?
Hamaset deyince şunu ilave etmeli: Bunlar neredeyse ?Türk? kelimesini yasaklayacak oldular. Derhal ?Irk ayrımcılığı? suçlamasına başvururlar. ?Şehit? kelimesine bile tahammülleri yoktur. Bunu bir önceki yazımızda söylemiştik.
Bunlar ?Seküler Cephe?nin askerleridir. Sırtlarını Batı´ya ve ?Batılılaşma uygulamaları?na dayamış, yıllarca milletin ensesinde boza pişirmişler, her türlü vesayetin imkânları ile yaşamışlardır.
Sayıları az olsun çok olsun, her türlü güç odağının gölgesinde (Bilhassa Bilim Kilisesi´nin) borularını öttürmüşler, ülkenin sahibi biziz demişler, çoğunluğu ?Hadi ordan çarıklı? diye küçümsemişlerdir. Bu milletten adam olmaz diyerek her vesilede milleti aşağılayan alçaklar, 15 Temmuz´da milletin nasıl bir destan yazdığını gördünüz. Millet ceddine yakışan bir destan yazdı.
O güç ?Ruh-ı mücerred? gibi fışkırdı ve ?Yenikapı iradesi? ile taçlandı.
Demek ki neymiş: Elinde sadece bayrak ile tanka, topa, tüfeğe doğru giden, göğsünü kurşunlara siper eden bir ruhumuz varmış. Bu ruh zor zamanlarda ortaya çıkar imiş. Bunu bir yere yazın.
Devleti ikinci kez kuran ceddimiz Mehmet Çelebi tahta geçtiğinde vücudunda kırk kılıç yarası olduğu söylenir. Menkıbe diyelim hatırınız kalmasın, evet biz bu menkıbeler ile yaşarız.
Beden hırpalanmış, çaptan düşmüş olabilir. Bu bizi aldatmasın. Şimdi devletin yeniden kurulacağı günlerdeyiz. FETÖ´den ve onların işbirlikçilerinden temizlenen kurumlar, kuruluşlar yeniden yapılanacak. Bu iş sonunda gelip ?Anayasa?ya dayanacak.
Ben hukukçu değilim, ama şunu söylemek isterim:
?Kanunların ruhu? vardır. Anayasa yapılırken ?15 Temmuz ruhu?nun anayasaya yansıması esas alınmalıdır. Böylece bir hayat tarzını, bir istikbal ufkunu yakalayabiliriz. Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi anayasa tartışmalarında yine akıl dışı tekliflerle takoz olmaya çalışanlar, işi yokuşa sürenler sayı ile kendilerine gelmelidir.
?Toplum sözleşmesi? şarttır ve bu sözleşme tüm tarafların iştiraki ile imzalanmalıdır. Burada ?Bizi imzaya zorluyorlar? denemez.
Atılacak her adım şehitlerin kanı ve 15 Temmuz ruhu üzerinden atılacaktır. Bunu ne istismar etmeli ne de inkar.
Ruha inanmayanlar ne der acaba?
Hiç! Sözleri yok hükmündedir.
Ruh
Mustafa Kutlu
Yorumlar