Bir yönetim düşünün, takım küme düşmüş ama halen yaprak kımıldamıyor.
Sivasspor, lig bittiğinden beri aynı noktada!
Daha başkan ve yönetim kurulu sorununu çözemedik ki teknik direktör ve futbolcu kısmına bakalım.
Aslında başkan ve yönetim kurulu sorunumuz yok!
Mevcut Başkan Bahattin Eken ve yönetim kurulu devam edecek. Yalnız, yönetimde birkaç isim değişebilir. Ben, en azından böyle olacağını düşünüyorum.
Zaten, koltuk sizin!
Son olarak kulüpte yaptığınız toplantının ardından, aday olanları saf dışı bırakmayı başardınız.
Onların da bunun için hazır olduklarını gördük!
Kendi reklamlarını yaptılar ve ortadan kayboldular.
Bundan sonra taraftarlarımız, bu tarz tutarsız insanların söylemlerine ve adaylıklarına kulaklarını tıkayacaklardır.
Tıkamalı ve primde vermemeliler!
Bir sportif direktörümüz vardı o da gönderildi. Yaptığı tek şey, Smic gibi bir dünya yaldızına Sivasspor forması giydirmekti demek isterdim ama nerdeee...
Ligin bitmesini bırakın, Bodrumspor maçının ardından “hemen” hızlı bir şekilde yapılması gerekenleri yapmak dururken, halen olduğumuz yerde sayıyoruz.
Şimdiye kadar teknik direktör sorununu çözmeli ve futbolcu transferlerine bakmalıydık.
TFF 1. Ligde 8 yabancı kuralı uygulanıyor. Sivasspor’umuzun kadrosunda ise 14 yabancı bulunuyor.
Bu ve buna benzer sorunlarımız, halen bir kenarda duruyor!
Sonra da Emre Gökay’ın menajeri anlaşmaya yaklaşmıyor diye hayıflanıyoruz.
Sormak lazım bu gence kim forma ve şans verdi?
Yıllarca Emrah Bassan gibi bir adamın arkasında yedek bekletildi. Şimdi tekrar gel yedek kulübesinde bekle diye mi imza attıracağız?
Nasıl bir planlama yapılıyor, kimsenin haberi yok!
Hadi, sportif çalışmaları geçtim!
Yönetim, daha taraftarla barışamadı.
Taraftarın ruhundan anlayan, yöneticiler de yok!
Transfer dönemi geldi geçecek, halen takımda oturan bir şey yok!
Hangi futbolculara kal, hangilerine güle güle diyeceğiz belli değil.
Yapılamayan hoca transferi ve gündeme atılan hoca isimleri kimsenin içine sinmiyor.
Her gün, farklı farklı hoca isimleri ortaya atılan günleri geçiriyoruz.
Taraftarın zihnini bulandırmak için mi yapılıyor, yoksa taraftarın “birileri kullanılarak” nabzımı yoklanıyor?
Ben, taraftarın tepkisinin ölçüldüğünü düşünüyorum. Gelen tepkilere göre, pozisyon almak hedefleniyor olabilir.
Son olarak şunu ifade etmek isterim ki; bağımsız hareket etmek için, kimseyle bağın olmaması lazım. O zaman daha güçlü olursun.
Zaman beklemek değil, icraat zamanı. Yarın değil, hemen şimdi!
Kalın sağlıcakla...