Görünen o ki, mevcut başkan ve yönetim kurulu bu işi pek bırakmak istemiyor.
Yaptıkları açıklamalarda “herkes aday olabilir” deseler de onlarda biliyorlar, kendilerinin icazeti olmadan kimse aday olamaz!
Böyle bir ortamda ve kulübün içerisinde bulunduğu sistemde, dışardan bir adayın çıkması zordu.
Hatta, delege yapısına bakıldığından “imkansız” olduğunu bir kez daha gördük!
Aday olduklarını açıklayanlar da vaz geçtiler!
Hiç kimse baştan kaybettiği, başkanlık seçimine girmek istemiyor.
Artık, çok açık ve net gözüküyor, birisi yada birileri yol vermeden başkan değişmeyecek!
Peki neden bu kadar önemli, başkanlık?
Futbol artık, şimdilerde sadece spor ya da güzel oyun değil!
Öyle ki futbol; ticaret, para, futbol ekonomisi, futbol üzerinden kitlelere ulaşmak, ticari prestij, futbol yöneticiliği aracılığı ile geliştirilen ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkiler ağı, hatta çok daha fazlasıdır.
Böyle bir dünyada duygusallığa yer yoktur ve bunu en iyi futbol âleminin aktörleri bilir.
Bir spor kulübü başkanı olmanın hem prestij hem de maddi anlamda çok büyük getirisi vardır.
Futbol, ranttır...
Futbol, inanılmaz bir reklamdır, imajdır, kapıları açandır.
İş adamları futbol kulübü başkanı olarak hem kendisinin hem de şirketlerinin reklamını yapar.
Eğer büyük bir takımın başkanı/yöneticisi olursan bu sana prestij sağlar.
Başkan demek ne demek?
Bu sorunun cevabı için de şunları söylemek yanlış olmayacaktır sanırım: Kulübün bulunduğu ilde, ilçede, şehirde söz sahibi olursun.
Protokolde yerin olur, başkan oluncaya kadar gazetelerde, elektronik medyada bir defa olsun adın geçmemiştir ama başkan olduktan sonra artık kentin gazetelerinin, haber sitelerinin, yerel televizyonların en önemli haber kaynaklarından biri olursun ki bu da seni önce şehrine sonra Türkiye’ye tanıtır.
Sonra ülke gündemine taşınırsın, futbol aracılığı ile tanınır, bilinir hale gelirsin, daha üst makamlarla yeni ilişkiler geliştirebilir hatta futbolu farklı kariyer basamakları ve ilişkiler ağının geliştirilmesi için sıçrama taşı olarak bile kullanabilirsin.
Futbol sayesinde kurduğun ilişkiler ağını kendin, çevren ve mensup olduğun grupların çıkarları, hedefleri için kullanabilir, kentin biçimlenmesinde etkili olabilirsin.
Anadolu’da futbol takımları o ilin gözbebeğidir ve sen de bundan pek tabi maddi-manevi faydalanırsın…
Bu bilgiler ışığında, son soru ise şöyle: Sivasspor’a başkan olmayı isteyenlerin yada koltuğu başkasına kaptırmak istemeyenlerin tek derdi, Sivasspor aşkı mı?
Cevabı, hepimiz biliyoruz!
Sivasspor’a başkan olanın, takımın sürdürülebilir ve güçlü bir mali yapıya kavuşması öncelikli hedefi olmalıdır.
Camiamızın ve taraftarlarımızın hayalini kurduğu finansal ve sportif açıdan başarılı kulübü oluşturmalıdır.
Futbolda dünyanın önde gelen ülkelerinde uygulanan modelleri ve projeleri hayata geçirerek, Sivasspor’un marka değerine katkı sağlamalıdır.
Kısacası; Daha bunları gerçekleştirmeden Sivasspor’u tekrar Süper Lige çıkartmalıdır.
Kalın sağlıcakla...