31 Mart seçimleri kapıya dayandı, eee… nihayetinde mart camdan baktırır, kazma kürek yaktırır! Atalar boş dememiş…
Mart ayı dert ayı da demiş atalar, bu söze kediler çok kızıyor ama insanoğlu için bu böyledir, dert ayıdır Mart ayı… Vergi var, kış var, sıkıntılar var, var da var. 2024’te de yerel yönetimlerin seçimi var…
Ne zaman bir seçim olsa beraberinde anket firmalarının önlerinizi kesmesi var, bilinmeyen numaralardan (görülse de farketmez) sizi rahatsız eden aramalar var, bıktırır…
Önünüzü keserler, “Yerel seçimler nedeniyle size sorularımız olacak!” diye başlayan ricanın ardından kabul ederseniz yönlendirici soruları başlar, farkedersiniz hangi siyasi partinin anketi olduğunu, çünkü sorular dediğim gibi yönlendirici.
Benim de önümü kestiler, ilk anketörü kabul etmedim, “gazeteciyim, sen sonuçları bana ver!” dedim, gülüştük. Sonrasında 100 metre ileride yine yakalandım, “sor!” dedim, sordu. Daha ilk soruda hangi siyasi parti adına sorduğu belli olan anket sorularına cevap verdim, mecbur değildim ama merak etmiştim, ne adına kim adına sorduğu, verileri elde edecek olan soruları da merak etmiştim. Eskisi gibi profesyonel sorular yoktu, direkt sorular can sıkıcıydı, resmen yönlendiriciydi.
Ertesi gün, yani dün telefonum çaldı. Saat 19.00 suları, misafirlikteyim, kapattım. İki dakika sonra tekrar çaldı, açtım. Anket yapmak istediğini söyledi, “sor!” dedim, 2 gün önceki soruların aynısı, cevap verdim, “umarım bir daha aramazsınız?” dedim, kapattım.
Sordum, herkesi aramışlar. Sivas için soruların bence bu manada sorulmaları yanlıştı, dedim ya, yönlendirici sorulardı…
Sorunun daha başında şu vardı: Şu aday adaylarından kimleri tanıyorsunuz ve oy verir misiniz?
Ömer Duman…
Hilmi Bilgin…
Turan Topgül…
Ertan Buyruk…
Ve ardından 2019’da kime oy verdiniz gibi yanlış bir soru ile karşılaşıyorsunuz…
Ve yine ardından bu saydıklarının dışında kime oy vermek istediğiniz gibi bir soru çok ama çok berbat soru halkasından biriydi…
Son soru da şu, mevcut başkanın hizmetlerine 0 ila 5 arasında bir değerlendirme puanı verebilir misiniz?
İşte bu soru anketörü ele veren sorudur…
Dedim ya, soruları sorduran belli, anketörlük bu değil ama yapacak bir şey yok…
Her manada düşen kalitenin bir örneğini de ankette yaşamışız, çok değil!..
Sorulacak sorular varken, en son sorulacak soruların sorulması trajikomik…
Anket ve anketör…
Nereden nereye dedirtiyor, vesselam…
31 Mart seçimleri kapıya dayandı, eee… nihayetinde mart camdan baktırır, kazma kürek yaktırır! Atalar boş dememiş…
Mart ayı dert ayı da demiş atalar, bu söze kediler çok kızıyor ama insanoğlu için bu böyledir, dert ayıdır Mart ayı… Vergi var, kış var, sıkıntılar var, var da var. 2024’te de yerel yönetimlerin seçimi var…
Ne zaman bir seçim olsa beraberinde anket firmalarının önlerinizi kesmesi var, bilinmeyen numaralardan (görülse de farketmez) sizi rahatsız eden aramalar var, bıktırır…
Önünüzü keserler, “Yerel seçimler nedeniyle size sorularımız olacak!” diye başlayan ricanın ardından kabul ederseniz yönlendirici soruları başlar, farkedersiniz hangi siyasi partinin anketi olduğunu, çünkü sorular dediğim gibi yönlendirici.
Benim de önümü kestiler, ilk anketörü kabul etmedim, “gazeteciyim, sen sonuçları bana ver!” dedim, gülüştük. Sonrasında 100 metre ileride yine yakalandım, “sor!” dedim, sordu. Daha ilk soruda hangi siyasi parti adına sorduğu belli olan anket sorularına cevap verdim, mecbur değildim ama merak etmiştim, ne adına kim adına sorduğu, verileri elde edecek olan soruları da merak etmiştim. Eskisi gibi profesyonel sorular yoktu, direkt sorular can sıkıcıydı, resmen yönlendiriciydi.
Ertesi gün, yani dün telefonum çaldı. Saat 19.00 suları, misafirlikteyim, kapattım. İki dakika sonra tekrar çaldı, açtım. Anket yapmak istediğini söyledi, “sor!” dedim, 2 gün önceki soruların aynısı, cevap verdim, “umarım bir daha aramazsınız?” dedim, kapattım.
Sordum, herkesi aramışlar. Sivas için soruların bence bu manada sorulmaları yanlıştı, dedim ya, yönlendirici sorulardı…
Sorunun daha başında şu vardı: Şu aday adaylarından kimleri tanıyorsunuz ve oy verir misiniz?
Ömer Duman…
Hilmi Bilgin…
Turan Topgül…
Ertan Buyruk…
Ve ardından 2019’da kime oy verdiniz gibi yanlış bir soru ile karşılaşıyorsunuz…
Ve yine ardından bu saydıklarının dışında kime oy vermek istediğiniz gibi bir soru çok ama çok berbat soru halkasından biriydi…
Son soru da şu, mevcut başkanın hizmetlerine 0 ila 5 arasında bir değerlendirme puanı verebilir misiniz?
İşte bu soru anketörü ele veren sorudur…
Dedim ya, soruları sorduran belli, anketörlük bu değil ama yapacak bir şey yok…
Her manada düşen kalitenin bir örneğini de ankette yaşamışız, çok değil!..
Sorulacak sorular varken, en son sorulacak soruların sorulması trajikomik…
Anket ve anketör…
Nereden nereye dedirtiyor, vesselam…
31 Mart seçimleri kapıya dayandı, eee… nihayetinde mart camdan baktırır, kazma kürek yaktırır! Atalar boş dememiş…
Mart ayı dert ayı da demiş atalar, bu söze kediler çok kızıyor ama insanoğlu için bu böyledir, dert ayıdır Mart ayı… Vergi var, kış var, sıkıntılar var, var da var. 2024’te de yerel yönetimlerin seçimi var…
Ne zaman bir seçim olsa beraberinde anket firmalarının önlerinizi kesmesi var, bilinmeyen numaralardan (görülse de farketmez) sizi rahatsız eden aramalar var, bıktırır…
Önünüzü keserler, “Yerel seçimler nedeniyle size sorularımız olacak!” diye başlayan ricanın ardından kabul ederseniz yönlendirici soruları başlar, farkedersiniz hangi siyasi partinin anketi olduğunu, çünkü sorular dediğim gibi yönlendirici.
Benim de önümü kestiler, ilk anketörü kabul etmedim, “gazeteciyim, sen sonuçları bana ver!” dedim, gülüştük. Sonrasında 100 metre ileride yine yakalandım, “sor!” dedim, sordu. Daha ilk soruda hangi siyasi parti adına sorduğu belli olan anket sorularına cevap verdim, mecbur değildim ama merak etmiştim, ne adına kim adına sorduğu, verileri elde edecek olan soruları da merak etmiştim. Eskisi gibi profesyonel sorular yoktu, direkt sorular can sıkıcıydı, resmen yönlendiriciydi.
Ertesi gün, yani dün telefonum çaldı. Saat 19.00 suları, misafirlikteyim, kapattım. İki dakika sonra tekrar çaldı, açtım. Anket yapmak istediğini söyledi, “sor!” dedim, 2 gün önceki soruların aynısı, cevap verdim, “umarım bir daha aramazsınız?” dedim, kapattım.
Sordum, herkesi aramışlar. Sivas için soruların bence bu manada sorulmaları yanlıştı, dedim ya, yönlendirici sorulardı…
Sorunun daha başında şu vardı: Şu aday adaylarından kimleri tanıyorsunuz ve oy verir misiniz?
Ömer Duman…
Hilmi Bilgin…
Turan Topgül…
Ertan Buyruk…
Ve ardından 2019’da kime oy verdiniz gibi yanlış bir soru ile karşılaşıyorsunuz…
Ve yine ardından bu saydıklarının dışında kime oy vermek istediğiniz gibi bir soru çok ama çok berbat soru halkasından biriydi…
Son soru da şu, mevcut başkanın hizmetlerine 0 ila 5 arasında bir değerlendirme puanı verebilir misiniz?
İşte bu soru anketörü ele veren sorudur…
Dedim ya, soruları sorduran belli, anketörlük bu değil ama yapacak bir şey yok…
Her manada düşen kalitenin bir örneğini de ankette yaşamışız, çok değil!..
Sorulacak sorular varken, en son sorulacak soruların sorulması trajikomik…
Anket ve anketör…
Nereden nereye dedirtiyor, vesselam…