Sivasspor, camiasında başkan seçilmesi için genel kurul haftasına girildi.

Bu koltuk bir unvan değil, ateşten bir gömlektir.

Bu koltuk geceleri uykusuz kalmayı, sokakta çocukların gözlerine utanmadan bakabilmeyi gerektirir.

Bu yükü taşıyacak olanların en büyük “sermayesi” cesareti, vicdanı ve adalet duygusu olmalıdır.

Evet, Sivasspor düşmüştür.

Kulübü yeniden ayağa kaldırmak, ancak cesur adımlar atmakla ve hesap verebilir bir anlayışla mümkündür!

Taraftar, kırgın ama küs değil.

Yiğidolar; seçilen başkan ve yönetimden, doğru hamleleri gördüğünde yeniden tribüne dönecektir.

Yeter ki birileri umut versin.

Yeter ki çalışkan bir başkan ve yönetim kurulu olsun.

Yeter ki şeffaf bir yönetim, sahici bir iletişim ve kararlı bir duruş sergilensin.

Şimdi herkesin elini taşın altına koyma zamanı.

Çok zaman kaybettik!

Artık, birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız.

Geçmişi unutup, seçilecek olan başkan ve yönetime hepimiz destek olmalıyız.

Sivasspor’un tekrar Süper Lige dönmesi şarttır.

Bu yük yalnızca bir kişinin, bir başkanın sırtına yüklenemez.

Eski Başkanlar, yerel yöneticiler, iş insanları ve Sivasspor’a gönül vermiş taraftar grupları ve il dışında yaşayan Sivaslılar…

Artık bahane değil, destek zamanı.

Sivasspor, hepimizin!

Sadece Sivasspor küme düşmedi, hepimiz küme düştük!

Şimdi, yeniden o şaşalı günlere dönme zamanı.

Bunun için öncelikle Sivasspor kulübünü, sağlam temeller üzerine oturtmalıyız.

Kulübün geleceğini sağlam temellere oturtmak için:

Altyapıya yatırım yapılmalı.

Genç oyunculara fırsat verilmeli.

Sürdürülebilir gelir modelleri geliştirilmelidir.

Futbolcu yetiştirmek ve doğru planlamayla satabilmek.

Ekonomik bağımsızlığın anahtarıdır.

Sivasspor’un kurtuluşu, günü değil yarını kurtarma niyetinde gizlidir.

Son olarak başkan adaylarına sesleniyorum!

Bu koltuk; Sadece Sivasspor’u yönetme makamı değildir.

Bu koltuk, bir şehrin yüreğine dokunma, umutsuz bakışlara umut olma yeridir.

Sivasspor tarihine altın harflerle yazılmak isteyenlere sesleniyorum: Somut projeler, dürüst duruş, güçlü iletişim ve samimiyetle bu zorlu yolda başarı kaçınılmazdır.

Kongre günü, bir son değil, kırmızı – beyaz umutların yeniden doğduğu bir başlangıç günü olsun.

Kalın sağlıcakla...