Dünyayı kasıp kavuran Corono Virüsü ne yazık ki futbol sahalarını da vurdu. Çin’de başlayıp, İran ve Avrupa’nın birçok kentinde ortaya çıkan yüksek risk oranına sahip bu virüs yakın zamanda maalesef Ülkemizde de görüldü.
Son derece kritik bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde insanlar artık futbol ya da farklı bir konu üzerine yoğunlaşamamaktadırlar. Devletler tarafından ciddi tedbirler alınmasına rağmen maalesef yayılması kaçınılmaz bir duruma gelmiştir. Avrupa’nın birçok liginde bütün maçlar ertelenirken, ülkemizde ise maçların seyircisiz oynanmasına karar verilmiştir.
Futbolun baş aktörü olarak nitelendirilen taraftarlar, gönül verdikleri takımların maçlarını evlerinden izlemek durumunda kalmıştır. Elbette ki futbol sahaları bir nevi arenadır. Taraftarla renklenir, taraftarla güzelleşir, taraftarla coşkulu olur. Futbolcu taraftarı görünce heyecanlanır, onlarla bir bütünlük içinde resmi tamamlar.
Geçtiğimiz hafta tüm maçlar bu tedbirler doğrultusunda, seyircisiz oynanınca ortaya tatsız tutsuz görüntüler çıktı. Tabii bu arada altta ve zirvedeki takımlar ciddi yaralar aldı. Özellikle Trabzon, Başakşehir, Galatasaray ve Sivasspor puan kayıpları yaşadı. Sivasspor bu dört takım içinde en fazla zararı gören ekip oldu. Ayrıca Galatasaray- Beşiktaş derbisi tam bir kâbus gibiydi. Yılların rekabeti seyircisiz bir ortamda sıradan iki amatör takımın müsabakasının ötesine geçemedi. Haklı olarak takımların teknik adamları bu durumdan oldukça rahatsız olduklarını bütün kamuoyu ile paylaştılar.
Diğer taraftan futbolcu üzerinde ki psikolojik yansımaları olumsuz oldu. Bizlerde olduğu gibi futbolcunun aklı sahada değil, gözle görülmeyen virüste olduğu belliydi. Sürekli virüsle yatıp virüsle kalktılar. Doğal olarak oynayacakları maçlar için bir an önce bitmesi için sıradanlaştırdılar. Hiçbir maç Corona kâbusunun önüne geçemedi.
Sivasspor haftalardır iyi futbol oynamıyordu. Ne zaman takılacaklarını merak ediyordum. Nihayet Antalyaspor, sivasspora bu kötü gidişin cezasını kesti. Maçın başından sonuna kadar üstün bir oyun sergileyen ev sahibi takım hak ettiği 3 puanı aldı.
Tabi ki bu mağlubiyetin birçok nedenini sıralayabiliriz. Seyircisiz oynanması nedeniyle deplasman niteliği sayılmayan bir müsabakadan, zirveye oynayan takım en kötü berabere ayrılması gerekir. Sivasspor’u takip edenler bilir; Alan savunmasını en iyi yapan hücuma en hızlı çıkan, rakip alanda baskıyı en iyi yapan, geçiş oyununu en iyi oynayan, yani birçok “EN”lerin takımı iken, bu maçta bunlardan esinti bile yoktu. Sivasspor birçok unvanını bu maçta sahaya bırakıp çıktı. Bugüne kadar oynamış olduğu tüm maçlarda gol atma başarısı gösteren bir takım bu maçta ne yazık ki bu becerisini gösteremedi ve Avrupanın önde gelen takımlarını geride bıraktığı bu unvanını da böylece yitirmiş oldu. Sahadan mağlup ayrılmasının en önemli nedeni ise; Sanıyorum şampiyonluk inançlarını yitirdiler.
Bu kadroyla ve bu bütçeyle bu haftaya kadar gösterdiği başarıyı ayakta alkışladık. Yanılmıyorsam bundan sonra şampiyonluk havası bu şehirde bitecek gibi. Her caddede, kahvede, çarşıda, pazarda bu havayı teneffüs ederken, bundan sonra sadece UEFA ligi konuşulacak gibi. İşin kötü tarafı artık bazı futbolcular, transfer için ligin bitmesini dört gözle bekleyecekler.
Rakiplerimizin puan kaybettiği bir haftada ayağımıza kadar gelen avantajı kullanamıyorsak, hepimize geçmiş olsun. Birileri çıkıp yok fikstür avantajımız, yok rakipler daha birbiriyle maç yapacaklar hikayelerine bence girmesinler. Deplasman bile sayılmayan, avantajın altın tepsiyle sunulduğu bir haftada, Antalya gibi sıradan bir takıma, ruhsuz oynayıp mağlup oluyorsan geçmiş olsun.
Bir an önce sağlıklı ve normal günlere dönmemiz dileğiyle…
KEYFİMİZ KAÇTI
İsmail Ayhan
Yorumlar