Türk Toplumunun tamamına yakını öyle ya da böyle bir şekilde eğitimle ilgilidir. Bu ilgi çoğu zaman “öğrenci velisi” olma düzeyindedir. Bu ilgi bazen “öğretmen beğenmeme, öğretmen eleştirme, okul basma, müdür ya da öğretmen dövme veya şikayet etme şeklinde de tezahür edebiliyor. Tabi gerçekten ilgili olan, tüm eğitim çalışanlarına elinden geldiğince destek olan, kadirşinas velilerimizin hakkını da teslim edelim. Zaten bu yazı, işte bu tip velilerimiz için kaleme alınmıştır.
Malumunuz 4+4+4 sistemiyle zorunlu öğrenim çağı 12 yıla çıkarıldı ve bu sistem ilk olarak 2012/2013 Eğitim-Öğretim yılında 1 ve 5.sınıflardan başlanmak üzere hayata geçirildi. Bu eğitim-öğretim yılı başında da 1.sınıflar sürecin ilk basamağı olan oryantasyon eğitimine alınarak 12 yıllık eğitimin ilk 4 yıllık bölümüne başladılar.
Okullar açılalı bir aya yakın süre geride kaldı. Özellikle 1.sınıf velileri tatlı bir telaş içindeler. Hemen her gün okula geliyorlar, evlatlarının çantalarını sınıfa kadar taşıyorlar, sık sık çocuklarının durumunu soruyorlar. Boyama ve çizgi çalışmalarının ne zaman biteceğini, çocukların ne zaman okumaya geçeceğini soruyorlar. Hal böyle olunca biz de bu yazımızla velilerimize bazı önemli hatırlatmalar da bulunalım dedik.
Öncelikle kıymetli velilerimizin, çocuklarının okuma-yazma bilgi ve becerilerinin geliştirilmesinde, özellikle seslerin okunmasında ve yazılmasında öğrencilere bilmeden yanlış yönlendirme yapmamaları önemli. Öğrencilerin defterlerinde öğretmenin örnek olarak yaptığı çizimlere dikkat ederek ve bu çizimlere uygun olarak çocuklarımıza evde tekrar yaptırmamız gerekiyor.
Sayın veliler evde yapacağınız çalışmalar ile öğretmenlere yardımcı olmalısınız. Özellikle 1. sınıfta evde çocuklar ile ilgilenmek çok önemlidir. Artık ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğretimi yapılıyor. Bu nedenle öğrencilere ses verme, harflerin yazılışını gösterme ve buna benzer durumlarda velilerin öğretmenlerimize danışması önemlidir. Velilerimizin evde yapacakları çalışmalarda özellikle sessiz harflerin söylenişinde yanına herhangi bir sesli harf eklemeden söylemeleri gerekiyo r. Örneğin “s” sesinin “se” şeklinde değil de “ sssssss ” şeklinde söylenmesi çok önemlidir. Bitişik eğik yazı ile harflerin kuralına uygun yazılması yine çok önemlidir. 1.Sınıfta kazanılan alışkanlıkların diğer yıllarda da büyük oranda devam ettiğini unutmayalım.
Öğrenmede öğrenci-öğretmen-veli işbirliğinin önemi büyüktür. Bu üç öğeden birinin üzerine düşen görevi yapmaması durumunda öğrencinin başarılı olamayacağı aşikârdır.
Ana sınıfına giden öğrenci ile gitmeyen öğrenci arasında özellikle kalem tutma alışkanlığı, kurallara uyma, sosyal hayatta nasıl davranacakları konusunda farklar vardır. Anasınıfına giden öğrencilerin derslere daha yatkın olduğunu, gitmeyenler zorlandığını unutmayalım.
İşgal kuvvetlerinin bile yapamadığını yapan “teledüşman’a aman dikkat edelim. Çocuklarımızın seviyelerine uygun eğitim programlarına, haberlere ve dini ve milli bilinci arttırıcı, milli ve manevi değerleri geliştirici programları izlettirelim. Odada tv açıkken, öğrencimiz bir kenarda ders çalışamaz. Çalışma saatinde ebeveynler tv’yi kesinlikle kapatmalıdır . Çocuklara televizyon izlemeyi sınırlandırmamız gereklidir. Sayın veliler, özellikle 1.sınıfta, öğrenciler ders çalışırken tv izlemeyiniz. Çocuğumuzun yanına oturalım. Onları ders çalışmaları için tek başlarına başka bir odaya göndermeyelim . Bu minvalde, ortaokula giden öğrenciler için de Medya Okur Yazarlığı dersini seçmemiz medya bilinci açısından öneme haizdir.
Temizlik alışkanlığı öğrencinin okuldan önce evde öğreneceği bir alışkanlıktır. Mevsim şartlarına uygun giyeceklerin giydirilmesi, soğuk havalarda kalın giyeceklerin giydirilmesi, özellikle geçen yıllarda 1600 civarında insanımızın ölümüne yol açan domuz gribi hastalıkların kişisel temizliğe azami önem verilerek önlenebileceği unutmayalım.
Tangrem, geometri tahtası, mercek, kesir takımı v.b araç gereçlerin çocuklara faydalı olduğunu gözlemlemekteyiz. İmkânlar ölçüsünde bu ve benzeri araç-gereçlerden yararlanılması faydalı olacaktır.
Öğrencilerimizin başarısını sadece okul ve derslere değil tüm hayatlarına yaymak gerekmektedir. Öğrencilerimizin öğretmenleri ile sürekli diyalog halinde bulunmanız, alınacak karar ve önlemlerin konuşulması ve başarının sağlanması bakımından gereklidir. Karşımızdakinin çocuk olduğunun unutmayalım. Çocuğuyla çocuk olan, çocuğunun seviyesine inen anne ve babanın başarılı olduğunu bir kez daha tekrarlayalım.
Eğitimde başarılı olabilmek için çocuğu tanımanın esas olduğu bunun ise ancak öğretmen veli işbirliği ile sağlanabileceğini belirterek bitirelim.
SAYIN VELİ
Ömer Doğan
Yorumlar