Sivasspor, teknik direktör Rıza Çalımbay’ın takımın başına gelmesinin ardından taraftarıyla barıştı.

İlk maçı olan Göztepespor galibiyetinin ardından, camiada “umutlar” tekrar yeşerdi.

Her ne kadar Hatay deplasmanından hesapta olmayan puan kaybıyla ayrılmış olsak da daha sonra oynadığımız, Adana Demirspor galibiyeti ve Rizespor beraberliği lige tutunma adına alınan 4 puan olarak hanemize yazıldı.

Fenerbahçe ile çok ama çok önemli bir maça çıktı. Hafta içerisinde yapılan bilet satışlarına baktığımda yoğun ilgi vardı. Bu nedenle maça erken gitme kararı aldım.

Yaklaşık 2 saat önceden stadyuma gelmeme rağmen, müthiş bir taraftar desteğiyle karşılaştım.

Taraftar grubu “Kırmızı Duvar” eşliğinde tüm yiğidolar hep bir ağızdan tezahüratlar yaparak, yavaş yavaş maça ısınıyorlardı.

Hava soğuk olmasına rağmen, taraftarlarımız sorumluluklarının bilincindeydiler. Bu maçı televizyondan izlemek ve yerinden kıpırdamamayı en mantıklı seçenek olarak görebilirlerdi.

Fakat onlar, soğuk havada da olsa takımlarını stadyumda desteklemeyi tercih etmişlerdi.

Hava buz gibi, öylesine soğuk ve ayaz var ki, bildiğin elimizi ve yüzümüzü yakıyor.

Buna rağmen, bu sezon çoğunlukla sosyal medyadan tribünlerin boşluğuna her maç öncesi sürekli atıflarda bulunulsa da tribünlerde takımı desteklemeye gelen müthiş bir kalabalık vardı.

Her ne kadar, stadyuma gelen çoğunluğun Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarından oluştuğu söylense de “yanlış” düşünülmüştü.

Maçın başından sonuna kadar, tribünleri izledim.

İnanın, tribünleri dolduran futbolseverlerin tamamı Sivassporluydu. Tribünlerde hiç çatlak ses yoktu...

Maç, Sivasspor’un baskısı ile başlarken, orta alanda yaptığı paslaşmalar ve Manaj’ın güzel kafa vuruşunu Livakoviç’in aynı güzellikte kurtarması tribünleri ayağa kaldırdı.

Fred, önderliğinde Talisca ve Szymansky’i etkili kullanan İstanbul ekibi Fenerbahçe, bu baskının sonucunda kazanılan serbest vuruştan Talisca’nın attığı golle öne geçti.

Golden sonra tatsız mağlubiyetlerimizi hatırlatan bir oyun beklesem de Sivasspor’dan, öyle olmadı.

Oyun disiplininden kopmadı ve güçlü rakibine karşı, ayakta durmayı bildi ve gücü nispetinde mücadeleye devam etti.

Sessizce ve telaşlı gözlerle Fenerbahçe’nin ataklarını izlerken olası bir hezimet telaşı hiç sarmadı beni.

Çünkü, taraftarının desteğini arkasına alan Sivassporlu futbolcular ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlardı.

Kenara baktığımda oyunu değiştirebilecek oyuncu eksikliğini kabul edilebiliyordum.

O nedenle Rıza Hocanın tek destek aldığı yer, tribündeki taraftarlardı.

Talisca’nın golünden sonra yaşananlar, kaçan pozisyonlar ve hakemin skandal yönetimi sahadan puansız ayrılmamıza sebep oldu.

Belki, puan alamadık ama taraftarımızı kazandık!

Camia da yakalanan bu rüzgar, Sivasspor’u ligde tutacaktır.

Kalın sağlıcakla...