Sivas son zamanlarda bayağı muzdarip bir konumdadır ve durumdan şikayetçidir. Çünkü Sivas’a gelenlerin çoğunluğu acemi, işinin ehli olmayan kişilerdir.Emanet ehline verilmemekte ahbap-çavuş ilişkisi ile bir yerlerden birinin veya birkaçının arkasına sığınılarak Sivas’ın yolu tutulmakta ve deneyimli adamlarmış gibi tavır takınmaktadırlar.
Kendileri bu hallerine bakmadan da Sivas’a ve Sivaslıya trip atmaktadırlar. “Sivas ne ki ben neler yaşadım, benim size eyvallahım yok, sizler bana muhtaçsınız.” tarzında sözler sarf edilmekte, hatta daha ileri gidilerek okullara gidilen, ne ziyaret ne denetleme ne teftiş olduğu bilinmeyen ani gidişlerle öğretmenlere “Hocam senin gözün toprağa bakıyor sen galiba gidicisin öleceksin” tarzında laflar edilip moraller bozulmaktadır. Bu sözü söylediğiniz kişi dönüp “hocam ölünce vasiyetim olsun ayakkabılarımı sana versinler” dese ne cevap verilecek doğrusu merak konusu.
Sayın yetkililer sizden acilen ve çok önemle istirhamım odur ki; Sivas’a acemileri, tecrübesi olmayanları getirmeyin. Burada staj yapmaya mı geliyorlar çalışıp hizmet etmeye mi geliyorlar belli değil. Yapıp ettikleri ile Sivas’a zaman kaybettiriyorlar. Sivaslının canını yakan acemi mi acemi işler yapılıyorlar.
Çok basit ödül ve mükafat vermeyi dahi bilmeyen, kim nereye nasıl atanacak bilmeyen, Fen lisesine hangi öğretmenler öncelikli atanır, kim müdür olma şartlarını taşır ve atanır bunu dahi bilmeyecek kadar işin farkında olmayanla, Norm kadro atamasında işin içinden çıkamayanlarla bizim çok işimiz var.
Bir de bütün bunun üstüne üstlük “önce talimat verip sonra da beni yanlış anladılar, ben öyle demek istemedim” diyerek işin içinden çıkmaya çalışmak var.
Buna “üç deyip, sonra dokuz deyip sonra da toplayıp otuz demek” denir, böyle matematik olmaz.
Devlet adamında olması gereken özeliklerden birkaçını şöyle sıralamamız mümkün:
* Alçak gönüllü ve mütevazi olmak
* Kibirli ve gururlu olmamak
* Adil olmak
* Ciddi ve vakar sahibi olmak
* Güler yüzlü ve saygın olmak
* Her şeyden önemlisi kucaklayıcı olmak.
* Devletini, milletini vatandaşını her şeyden çok sevmek.
* Ne oldum delisi olmamak.
Devlet adamı olduğunu iddia eden biri rastgele konuşmaz kime, niye, ne zaman, nasıl konuştuğunu konuşacağını bilmeyen birinden devlet adamı olmaz. Hiç kimse kerameti kendinden menkul bilmeyecek. Hiç kimse kimseden akıllı değildir.
“Yüzde ısrar etme doksan da olur
İnsan dediğinde noksanda olur
Sakın büyüklenme elde neler var
Bir ben varım deme yoksan da olur” (Mevlana)
Devlet adamlığı konusunda tavsiye edebileceğimiz kitaplar. Okunur ümidi ile:
Platon, Devlet
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig
Farabi, İdeal devlet
Nizamülmülk, Siyasetname