Bir ülkeyi uyutmuş olan İspanyol devrik lideriydi. İspanyol diktatör General Francisco Franco’ya şöyle bir soru sormuşlar:
“Yahu ülkenin yapısı bozuk!.. Ekonomi kötü, halk perişan!.. Herkes adaletsizlikten yakınıyor... Ama, hiç isyan yok!.. Bunu nasıl sağlıyorsun?” İspanyol diktatör şu cevabı vermiş: “Bunu 3 F ile sağlıyorum... Yani Franko, Futbol ve Fiesta ile... Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum!”
Futbolun icadından bu zamana nice devrikler geldi geçti, nice savaşlar oldu, nice dünya büyük sıkıntılar yaşadı ama, söz konusu futbol oldu mu akan suların durduğu gerçekle yüzyüze hep kalmışızdır. Hiç derdimiz yokmuş gibi…
Ayranı yok içmeye… misali, evine ekmek bile götüremeyen, yangın yerine dönmüş ekonomik sıkıntıların ülkeye bir karabasan gibi çöktüğü bu günlerde gündemin yine futbol üzerine olması doğrusu benim canımı çok sıkıyor. Uyumak değil uyanmak zamanı olduğu gerçeğine rağmen bu konuda inada ben mana veremiyorum.
***
İki kardeş şehir, iki güzel komşu: Kayseri ve Sivas. Hem ticari, hem kültürel bakımdan iki zengin il, iki kadim şehir. Selçuklu eserleriyle Selçuklu olan iki güzel şehir yıllar önce yaşanan vahim olayla anılmayı hiç haketmiyor ama tevafuk bu güzel iki şehri ve takımı karşı karşıya getirdi. Ligde kozlarını paylaşan bu güzel iki takım, şimdi kupa heyecanını yaşadı. Ama bu heyecandan önce yaşanan tatsız olaylar var ki, can sıkıcı.
Kendini bilmezler yine ortaya çıktı ve cahilliğin verdiği cesaretle yine saldırganlaştılar, çirkinleştiler. Sivasspor kafilesine saldıran güruhun görüntüleri ve vahşilikleri ayak takımı olduklalarını kanıtlıyordu. Halbuki futbol bir ayak oyunudur ama ayak takımı değildir. Ne yazık ki ayak takımlarının ayak oyunları yüzünden bu güzelim ayak oyunu, namı diğer İngilizce karşılığı futbol artık çirkinliklerle anılıyor. Anılmamalı…
Rekabetin karşılığı olan karşılaşmaların futbolu yani ayak oyunu olmalı, güzel anıların peşinden geldiği, hatıralarda güzelliği barındıran karşılığı olması gereken futbolun bu ayak oyunlarından, kirliliklerden biran önce kurtarılması gerekmektedir.
Bu yönde yapılan çalışmaların başında gelen kadınların da stada davetine çocukların da eklenmesi projesi vardı. Gerçi Sivas’ta bu yönde yaptığı çalışmadan dolayı federasyondan ne yazık ki ceza yemişti ama bu yönde yapılan çalışmalar biran önce artırılmalı.
Stadlar uyuma yeri değil eğlence yeri olmalı, stadlar küfürleşme değil sloganların yeri olmalı, stadlar kavganın değil coşkunun, rekabetin yeri olmalı…
Stadlar hakiki ayak oyunu yeri olmalı…
Ayak takımlarının değil…
Cahilliklerin değil…