Ekler Mevlana, “Yoksa sen et ve kemiksin. Seni sen eden düşüncelerindir…” Gökmedrese’nin heybetliğine kendimi bırakmıştım, daha restorasyon sürecinin son aşamalarında. Yapımından çok restorasyonu sürmüştü, hatırlayın. Geziyoruz Gökmedrese’de, her yer yıkık dökük, toparlanıyor yavaş yavaş. Restorasyon şefiyle geziyoruz, anlatıyor, anlatıyor. Kapının önündeyiz, hal dili kendini anlattı bana. Kapı, ön yüz muhteşem motifler. Hayat Ağacı, ilmik ilmik işlenen ağaç dalları, sarmaşıklar, ayetler… Ama son bir metresi bom boş… Usta demiş ki, hal anlatımıyla: “Ya Rab! Biz kimiz ki, en büyük sensin, en büyük sanatkar sen!” Ondan dolayı son bir metresi Gökmedrese’nin şatafatı yok, denir… Ne düşünürsen o… Allah’ı düşünür, Allah için yaparsan mükemmeli yakalarsın, en güzel kaderini elde edersin… Asrın felaketi ülkemizi, herkesi derinden yaraladı, yandı ciğerlerimiz… Deprem felaketiyle gözler önüne serilen her bir sahnede ayrı ayrı hikayelerle karşılaştık, anlatıldı. Bina üstüne yapılan binalar başta olmak üzere, kaçaklar, ruhsatsızlar, etkisizler, yetkisizler ayyuka çıktı. Sonuç ise ortada… Önce ahlak ve maneviyat derken denilen işte budur… İş ahlakı, iş sorumluluğu, iş disiplini, Allah korkusu… İlla ki bir korku, inandığın mukaddesat korkusu neyse… Devlet korkusu olsun, hadi Allah’tan korkmuyorsa… O da yok!... Ne düşünürsen, kaderindir o… Parayı düşünür, parayı sever, fazla para kazancı hırsıyla hareket eder ve sonucunda yıkım kaderi ile karşılaşır… Dedik ya, Allah’tan korkmuyorsa bari Devletten korksun!... Şili’de 1970’li yıllarda diktatör general Pinochet korkusuyla yapılan binalardan dolayı 2010’da şiddetli Şili depreminde can kaybı sadece 500 kişi ile sınırlı kaldı. Sebebini şöyle söylediler: diktatör bina yapımlarına çok ama çok dikkat ettirmiş ve bu korku Şili’lileri şimdi kurtarmış… Ne düşünürsen o kaderindir… Sağlam bina düşünürsün, korkunla bunu yaparsın ve sonunda kaderinde yıkım olmaz, ölüm olmaz… Allah’tan korkmaz, devletten korkmaz, yerel yönetimden korkmaz, denetimden korkmaz, ama deprem olunca depremden korkar, yıkılan binaların altında kalan insanlardan da hiç utanmazlar, verecekleri hesabı da hiç akıllarına getirmezler… Düşüncemiz artık iyi olmalı… Sağlam zemin, sağlam bina, sağlam insan, sağlam şehir, sağlam gelecek… Ben bu vatanda nesillerimle var olmak istiyorum… Coğrafyanın kaderine değil, güzel düşüncelerimin kaderine iman ediyorum… Vesselam…