Sivas’ın 3G’sinden dem vurularak başlanır söze: Gar, Gış, Gıyamet… Sivas ağzıdır bu, Gardaş’ına çağrısından gelir bu G’li konuşmalar… Bilen bilir…

Sonrasında yanık türküleri ve yanık Sivas sözleri eklenir ki, Sivas’ın yollarına şarkısını gurbetten sılaya gelenlerin dillerine yerleşir. Esasında Sivas’ın çok sorunları vardır bu şarkıda gizlenmiş gizeminde…

Çok göç vermiştir, bu eder dördüncü G’si. Göç Sivas’ın baş belasıdır. Dünyada Sivas nüfusu çok fazladır ama Sivas coğrafyasında ki nüfusu günbegün erir… Bunu da bilen bilir…

Ve şehir içi sorunlar…

Dağlar gibi çoğalmaktadır….

Su kesilir su sorunu…

Sabahları ve akşamları trafik sorunu…

Hani İsmet Paşa’ya sormuşlar, “Efendim, Meclis’e her gelen soru önergelerinde ‘Bir Sivaslılara sorun!’ diyorsunuz, niçin?” Cevap vermiş, “Sivaslı her soruya ve cevaba kulp takmasını iyi bilir, onun için!” der…

Doğrudur, Sivaslı her şeyi enine boyuna sorgular, kulpunu takar, çözüm mü? Bir başka bahara kalır, kaderidir Sivas’ın…

Son olarak dedik ya, trafik sorunu.

Coğrafi olarak Türkiye’nin ikinci büyük şehri olan Sivas’ın bozkırlarında trafik büyük sorun…

Sivas’ta 2025 yılında 205 bin araç olduğu belirtildi, tam tamına 205 bin araç…

Sivas’ın yaklaşık nüfusu 640 bin, km2’ye 85 metre yol ve 23 kişi düşüyor.​​

Tüm bu hesapların üzerinde yetmeyen yol, daralan yollarla birlikte bunalan insanlar…

Benimkisi kulp takmak değil ama, yoldan çok binalara verilen önemler canımızı sıkıyor…

Sivas’ta öyle yollar var ki, ev asfalta sıfır, arabalar evin balkonunu teğet geçiyor desem yeridir…

Geniş yollar geniş yıllar içinde bile ele alınmıyor, hala alınmamakta inat ediliyor.

Ve dilimde Sivas’ın yollarına şarkısı, bendenizin sıla hasretinden ziyade, yeterli yol, trafik sorunsuz yolların hasretinden ileri gelir…

Bir gün bu sorun çözülür umuduyla…

Vesselam…