Sevgili dostlar, okuduklarım yalnız bende kalmasın dostlarımla paylaşmak istiyorum.. Ahmet ŞAHİN hocamın “ GÜNCEL MESEELERE ÇÖZÜMLER ” İSİMLİ şefkatli notlara devam ediyorum ve onun içinde size mail yağmuruna kaldığım.ama lütfen sıkılanlar iki satır yazsınlar ki ben mail istemiyorum desinler göndermemiyeyim. İKİNCİ BİR HUSUSTA BEN BU PAYDAŞIMLARIMI BİLMEYEN,ÖĞRENME İMKANI BULAMAYAN DOSTLARIM İÇİN YAPIYOUR.MAİL SAHİPLERİNİN İÇİNDE İLAHİYAT MEZUN VE DE MÜFTÜ VAİZ HOCA OLAN ARKADAŞLARIM VAR ONLAR BENİ BAĞIŞLASINLAR HERKESE SAYGILAR SUNUYORUM. YUSUF KAVAKLI
KAYNAK : Ahmet Şahin Güncel Meselelere Çözümler,Kitp364….
Müslümün hayatın mes'elelerinden biri de helâl kazanmak, helâl kazananlarla alışmak verişte bulunmaktır. Helal kazananın bu ehemmiyetinden olacak ki, âdil Halife Hazret-i Ömer:
– Namaz kılmaktan çivi gibi, oruç tutmaktan da yay gibi olsanız haramlardan kaçınmadıkça ibâdetinizin lezzetini bulamazsınız, demiştir.
aslında öyle. Kazanca haram karıştı mı, manevî havamızı da bozuyor; ibadetimizin de, duamızın da lezzetini yönlendiriyor .
Haramlardan uzak kalma mes'elesi günümüzde oldukça zorlaşmıştır, yer de imkansızlaşmıştır. Müslüman kendi nefsini haramlardan kaçınabilir. Ama alış veriş koşulları aynı rahatlıkta haramlardan koruyamıyor.
Bir de bakıyorsunuz ki, ya alışma veriş yapıyorsunuz, yahut da komşulukla ilgili ilişki içinde gösteri kimse harama giriyor, haramla meşguliyet içinde. İşte bütün mes'ele de burada. Böyle kimselerle nasıl bir ölçü içinde muhatap olunacak?
Diyarbakırlı okurumun mektubunda diyor ki:
– Biz haramdan kaçınıyoruz. Çok şükür, helâl kazancımıza haramları karıştırmak için titiz davranıyoruz. Ama yakınımızda bir çayhane var. Bölgeye bölgede bazan çay ısmarlıyoruz. Orası oyun oynatıyor, bira da satıyor. Acaba buradan çay içtiğimiz için, biz de haram işlem mi oluyor?
İşte bu saygıdeğeri okuyucum da kendilerinin haram işlemiyor, ama haram işleyen sistemlerin alış verişini yapmak zorunda kaldığını ifade ediyor.
Çok yaygın olan bu konunun biraz geniş bir şekilde temas etmesi gerekecek herhalde.
Bir hususu, iyi bir şekilde tesbit etmek istiyorum:
Haram bizzat işlemek ayrı şey, uygulayıcıyla dolaylı ilişkilerde olmak ayrı olmak üzere.
İş yerinde kumar oynatmak, içinde alkol bulunan meşrubat satıcısı.. Bu, bizzat haram işlemek, haram kazanca girmektir .
Ama böyle haram işlenen bir yerden çay ısmarlamak, haram işlemek değildir. Zira alınan çay helâldir, verilen karşılık da helâldir. Helal para veren, helâl çayı alan bizzat haram işlem olmaz. Ama haram işleyen bir şahsa, yahut kuruma, hayatiyetini sürdürecek kazanç sağlamak gibi dolaylı yoldan yardımcı olmuş olur. İşte mes'ele burada...
Bahse konu olan endişe, haram iştigal edenle ticarî ilişki kurup, ona dolaylı destek sağlamış olmaktır. Çay ismarlayıp çevrede tutunmasına sebep olmak gibi.
Oysa haram işlenerek karşı herkesin gönülden bir dargınlığı ve uzaklığı olmalıdır. Toplumda haramların yaygınlaşmasını önlemenin en etkili yolu budur.
Bunun adına haramı uygulayıcıya teşvikçi olmama dikkati çağırmak. Teşvikçinin mes'ûliyeti ise, günahın yaşamasının katkısı derecesine göre değişir.
Gece gündüz kahveden çıkmayıp, oranın korunmasının temel direklerinden biri, arada sırada ihtiyaçtan dolayı çay ısmarlamak zorunda kalmak arasında büyük farklar vardır.