Geçenlerde dost sohbetinde söz dönüp dolaşıp şu soruya geldi:
Neden hep iyiler kaybediyor?
Bir dostumuz, dervişin şu sözünü hatırlattı:
Dervişe sormuşlar:
"Neden hep iyiler kaybediyor?”
O da şöyle cevap vermiş:
“Bahçenden bir çiçek koparmanı istesem, hangisini koparırsın?”
Adam: “Tabii ki en güzelini, en iyisini.” Demiş.
“İşte bu yüzden iyiler kaybeder. Çünkü herkes en güzeline, en iyisine yönelir ve onları tüketir, onları yorar.”
O an fark ettim ki hayatımızda çoğu zaman iyi olan, değerli olan ne varsa onu farkında olmadan tüketiyoruz. Dostluklarımızda, sevgilerimizde, ilişkilerimizde...
İyi niyetli insanlar her zaman daha fazla çaba sarf eder, daha çok fedakarlık yapar, fakat bunun bedelini en çok onlar öder.
Belki de bu yüzden en derin yaraları hep iyi kalpli insanlar alır.
Çünkü onlar içtenlikle sever, hiç sakınmadan verirler ve yıpranırlar.
Ancak bu onları daha gerçek, daha özel kılar. Çünkü ne kadar kaybeder gibi görünseler de, aslında insan kalabilmeyi başararak dünyanın gerçek kahramanları olurlar.
İyi insanları kaybetmek çok kolaydır, farkına varmadan onları incitir, yorarız. Fakat onları kaybettiğimizde, yerlerinin doldurulamayacağını acı bir şekilde anlarız.
Bugün çevremizdeki iyileri, güzelleri tüketmeden, onları yormadan sevmek, belki de yapabileceğimiz en anlamlı şeydir.
İyi insanlar, iyi kalpler; belki kaybettiğinizi düşünüyorsunuz ama aslında siz, her zaman kalplerimizde kazanan tarafsınız.