Sivas’ta yıllardır hep aynı şey söylenir: “İlimizde tanıtım eksik.”

Özellikle Divriği Ulu Camii gibi bir değere sahipken bu söz daha da can sıkıcı oluyor. Ama bir yandan da kimse kendine dönüp bakmıyor. Herkesin beklentisi devletten, bakanlıktan, belediyeden.

Peki özel sektör? Hele ki turizm işiyle uğraşanlar?

Sivas’ta tur şirketleri var ama çoğu kendi memleketini tanıtmaktan çok, başka bölgelere turlar düzenliyor.

Kapadokya, Karadeniz, Doğu Ekspresi...

Tamam güzel yerler ama bizde de değer var. Divriği Ulu Camii UNESCO listesinde ama kaç kişi gidip gördü? Kaç tur şirketi bu yapıyı ön plana çıkarıyor?

Bu iş sadece kamu eliyle yürümez. Yerelde bir şeylerin değişmesi lazım. Tur şirketleri küçük çapta da olsa Sivas’a, Divriği’ye, Gürün’e, Zara’ya özel turlar düzenlese, sosyal medyada birkaç paylaşım yapsa, belki farkındalık artar.

Şehir dışından gelen insanlara “Burada da görülecek bir şey var” diyebilsek yeter. Ama çoğu zaman bizim bile haberimiz yok elimizdeki hazinelerden.

Şahsen ben bu şehirde yaşıyorum ve ne zaman Divriği Ulu Camii dense, içim burkuluyor. Böyle bir yapının hala yeterince tanıtılamamış olması can sıkıcı. Üstelik tanıtım dediğimiz şey öyle büyük bütçeler istemiyor.

Birkaç video, birkaç fotoğraf, bir tur organizasyonu... Yani isteyen için imkan var.

Ama herkes işi bir üst makama bırakmış. “Bakanlık yapsın”, “Valilik ilgilensin”, “Belediye tanıtsın.” Olur, eyvallah ama bu işte yereldeki insanlar da elini taşın altına koymazsa, daha çok “tanıtım eksik” der dururuz.

Tur şirketleri bu konuda sorumluluk alabilir mi?

Almalı.

Çünkü bu şehri ancak içinden birileri tanıtabilir. Dışarıdan gelen değil, burada yaşayan, bu kültürü bilen insanlar. İş sadece devlete kalmasın, biraz da biz yapalım.