Mimarimizde birinci milli mimarlık akımının en önemli temsilcisi Mimar Kemaleddin , 13 Temmuz 1927’de dünyaya gözlerini kapatmıştır. Kemaleddin Bey'le birlikte Vakıflar'da çalışmış olan mimar Hasan Tahsin ’inyolu, tam da onun ölümünden sonra Sivas’a düşer. Kesin tarih bilinmese de, 1928 yılının sonlarına doğru ya da en geç 1929 yılında Sivas’a görevlendirilen Hasan Tahsin’in meslek hayatıise hiç te yabana atılmayacak hatıralarla doludur.
Peki kimdir Mimar Hasan Tahsin?
Mimar Kemaleddin hakkında yaptığı önemli araştırmalarla tanınan Yıldırım Yavuz’un aktardığına göre, 1873'’de doğan Hasan Tahsin, Gelibolu'da, Partalar ailesindenMustafa Kalfa’nın oğludur. İlk gençlik yıllarında Baba mesleği olan yapı işlerini seçerek kalfalık yapmış, sonrasında ise, hükümet emri ile gönderildiği Sanayi-i Nefise Mektebi'ndeki eğitimini tamamlayarak mimar olmuştur. Meslek hayatının ilk yılları, II. Meşrutiyet dönemine denk gelen Hasan Tahsin, bu dönemde, Evkaf Nezareti,İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi'nde çalışır. Sonrasında Kemaleddin Bey'le birlikte çalışmaya başlar ki, iki mimar, Medine'de Evkaf Nezareti tarafından yaptırılan büyük medresenin yapımı için görevlendirilmişlerdir. Ardından Kudüs'te Mescid-i Aksa ve Mekke'de Kabe'nin onarımlarında görev alan Hasan Tahsin, Kabe'nin onarımı ile görevliyken,1916'da İskenderiye'ye yaptığı bir gezi sırasında İngilizlerce tutuklanmış olup 1919'a kadar Mısır'da cezaevinde tutuklu kalmıştır. Dönüşünde yine Evkaf Nezareti'nde ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde mimar olarak çalışan Hasan Tahsin,Vakıflarda çalıştığı yıllarda, İstanbul'da Rüstem Paşa Camii ve Yeni Cami'nin onarımı ile uğraşmıştır, Meslek hayatı boyunca daha çok İzmir’de yaptığı ticari binauygulamalarıyla tanına mimarın, Biga kent planı ile Biga Belediye binası projeleri önemli işleri arasındadır. Mimar Kemaleddin’le birlikte önemli projelerde imza atan Hasan Tahsin’in dört oğlundan biri (Mehmet Kazım Demirarslan (1898-1971)) ve torunlarının altısı da yine mimar olmuştur. Gelelim Hasan Tahsin’ine Sivas’taki vazifesindeki uyguladığı projelerine. Yine Yıldırım Yavuz’a göre,Hasan Tahsin, Yeni Sinemayı ve Sivas Belediye Parkı'ndaki Aslanlı Havuz'u yapmak üzere,Sivas’a görevlendirilir. Burada belirtilen sinema binası, yapıldığı dönemde dikkatleri üzerine çeken Yeni Hayat Sineması yani sonraki adıyla Tan Sinemasıdır.
Mimar Hasan Tahsin Sivas’ta
Hasan Tahsin’in 1928’li yıllarının sonunda Sivas’a geldiğini belirtmiştik. Elimizde buna ilişkin kesin kayıt olmasa da, bu bilgiyi Belediye Parkı’nın 1930 yıllardaki durumunu gösteren bir fotoğrafa istinaden yorumlamakta sakınca yoktur. Yani park 1930’da hizmete açıktır. Aslanlı havuzun yer aldığı parkın 1928’de inşaatına başlandığı ve yaklaşık bir yıl sonra, 1929’da hizmete açılmış olabileceği iddiasını öne sürersek, Hasan Tahsin’in parkın uygulamasını denetlediği ve dahası havuz tasarımıyla bizzat kendisinin ilgilendiği güçlü bir ihtimaldir.
Belediye parkından bahsedecek olursak. Modernleşme pratiğinin Sivas ölçeğindeki kamusal görünürlük alanı olan Belediye Parkı , konumu itibariyle geleneksel ticaret dokusunun sınır bölgesini temsil etmektedir. Daha net bir konumla ise, park, b ugünkü Arı Sitesi’nin bulunduğu yere isabet eden ve ortadan kaldırılma tartışmalarıyla epey bir zaman gündemde kalan meşhurGregorian Kilisesi’nin önünden başlayarak, Taşhan’a kadar uzanan alanda yer almaktadır. O dönemde, Hoca İmam Câmii’ne kadar uzanıp Mahkeme Çarşısı’na bağlanan Kilise Sokağı, Çarşı’nın ünlü sokaklarındandır. Parkın imâra açılması, 1940’lı yıllardan sonraya rastlar. Görüleceği üzere park, 12-15 yıl hizmet vermiştir. Parkın yıkılarak birkaç büyük bankanın şimdiki yerlerine geçmesinden sonra, Kilise Sokağı ile Çarşı Caddesi’ni biribirine bağlayan ve Bankalar Caddesini dik kesen paralel sokaklar; sırayla birinci, ikinci, üçüncü park sokaklar olarak faaliyete geçmiştir. Kısaca 1950’li yıllarda, “Sirer Caddesi” olarak isimlendirilen sokağın iniş istikâmetine göre sol tarafı, Taşhan’a kadar “Belediye Parkı” olarak bilinen yeşil alandır.
Belediye Parkı rasyonel bir plan anlayışı içinde biçimlendirilmiştir. Simetrinin hakim olduğu plan düzeneğinde yürüyüş yolları ince ve kalın kesitli olarak farklı boyutlarda inşa edilmiş, yollar arasında kalan alanlar yeşil alan olarak tasarlanmıştır. Yürüyüş yollarında hiyerarşik bir düzenleme de okunabilmektedir. İnce kesitli yollar kalın kesitli yollara bağlanırken, kalın kesitli yollar, Tahsin’in tasarladığı ve uyguladığı havuzun olduğu geniş mekâna açılmaktadır. Bu geniş açık alan bir tür toplanma mekânıdır.
Devamı haftaya